Mutlu insanlar tatlı şeylerden söz ederler. -Goethe |
|
||||||||||
|
Seval Deniz Karahaliloğlu “İyi ki geldik, öyle değil mi?” dedi yaşlı kadın gülerek diğerine. “Hakikaten de öyle oldu” diye geçirdim içimden. İzmir Karşıyaka Opera ve Tiyatro Sahnesinde harika bir konserdeyiz. Konserin birinci bölümü bitmiş. İzleyiciler salona çıkıyor. Dışarıda deli bir yağmur, yeri göğü inletiyor. Üstelik televizyonda maç da var. Yani, hiç konser havası değil ama salon ağzına kadar hınca hınç dolu. Seyirci muhteşem bir konser olacağını önceden biliyor. Çünkü sanatçılar çok iyi. Gerçekten de öyle. Opera dünyasının en çok sevilen parçalarından seçilen bir program hazırlamışlar. Bir an kendimizi özel yılbaşı konserlerinden birinde hissediyoruz. Konser başlıyor. Ben defterimi açmış harıl harıl not alırken yanımda ressam Peruze Yiğit de konserin eskizlerini defterine çiziyor. Büyük bir ihtimalle bu konseri daha sonra tablolarında izleyeceğiz. İzmir Devlet Opera ve Balesi sopranolarından Derya Kırcalı Gürlük, mezzosoprano Evrim Keskin ve piyanoda Tuğçe Özaytekin bize müzikal bir şölen yaşatıyorlar. Operalardan aryalar, düetler ve Türk bestecilerinin eserlerinden seçilen zengin bir program. Sanki arkalarında büyük bir senfoni orkestrası varmışçasına bir ses zenginliği. Program Frederick Mendelsshon’un “Herbslied” düeti ile başlıyor. Billur gibi sesler Karşıyaka Opera ve Tiyatro sahnesini doldururken kendimizden geçiyoruz. Bunu Handel’in İmeneo ve Rodelinda operalarından düetler takip ediyor. Yumuşak dokunuşlar, geniş bir ses aralığında sanki dalgalar arasında sörf yapıyormuşçasına kayarak gezinen sesler salonda yankılanıyor. Gırtlaktan gelen, dengeli, oturmuş sesler bunlar. Birbirlerini mükemmel bir uyum içinde dengeliyorlar. Parça aralarında sanatçılar seslendirdikleri eserler hakkında önceden kısa bilgiler veriyorlar. Bu hem seyirci ile sanatçılar arasında sıcak bir bağın kurulmasını sağlıyor hem de izleyicilerin parçaları daha büyük bir ilgiyle, bilerek dinlemelerini sağlıyor. Mesela, Wolfgang Amedeus Mozart’ın “Cosi fan Tutte” (Sihirli Flüt) Operası’ndan seçilen Fiordiligi ve Dorabella düeti “Bütün kadınlar böyle yapar” sözleriyle başlıyor. İki kadının gözünden yine kadınları anlatan parça, opera dünyasının en sevilen eserlerinden biri. Aslında bütün program parçaları opera dünyasının en çok sevilen ve dinlenen eserlerinden oluşuyor. Offenbach’ın bestelediği “Hoffmann’ın Masalları” Operasından seçilen “Bu güzel gece..” diye başlayan Giuletta ve Nicklause düeti melodik yapısıyla aslında çok bilinen bir şarkıdır. Birbiri içinde çağıldayan sesler, tıpkı bir akarsuyun insanın ruhunu okşayan tınısını yakalıyor. Kalından inceye uzanan bir aralıkta gezinen sanatçılar, bizi operanın geçtiği yere ve zamana götürüyor. Üçlünün yakaladığı uyum, kusursuz bir denge içinde dinleyenleri büyülüyor. Sanatçılar aldıkları eğitimin hakkını fazlasıyla veriyorlar. Bu alkışlardan da anlaşılıyor. İlk defa opera dinleyenlere operayı sevdirecek nitelikte canlı, melodik parçalardan oluşan konser, L. Delibes’in Lakme isimli eserinden “Çiçeklerin Düeti” ile devam ediyor. Sıra Rossini’de. Venedik üzerine çok güzel eserler vermiş olan sanatçı Voga Tanio’da gondolcuları konu almış. Rossini sürprizleri seven bir besteci. Bu bestelediği en eğlenceli parçalardan biri olan “Kedi Düeti”nden belli. “Miyavvvvvvv” diye başlayan parça salonda gülüşmelere neden oluyor. Şarkı boyunca tırnaklarını çıkarmış, tırmalamaya hazır kedicikler birbirileriyle karşılıklı “miyavlamalar” üzerinden konuşuyor. Kristal berraklığındaki sesler Puccini’nin, “La Boheme” Operasından “Quando Men Vo”, George Bizet’in “Carmen” Operasından “Habanera”, Poulenc’den “Les Chemins De L’Amour” ve Monnot’un çok sevilen “Padam Padam” ını seslendiriyor. Sıra Türk bestecilerinin eserlerine geliyor. Rüstemof’un “Alagöz”’ü, Selman Ada’nın “Aşk-ı Memnu” Operasından “Je T’Aime” ve Guliyev’in “Sene de Galmaz” isimli parçaları salondaki izleyicilerden büyük alkış alıyor. Gecenin sürprizleri ise “Bitez Yalısı” ile Ali Hoca’nın yeniden düzenlemesini yaptığı “Karşıyakalım” parçası. Zaten konserin de adı da “Karşıyaka Sevgisi”. Konserin sonunda salon alkıştan yıkılıyor. Gerçekten de iki hanımefendinin dediği gibi “harika bir konserdi, iyi ki gelmişiz.”
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |