Refah yol hükümeti ve 28 Şubat kararları… Sayın Erbakan “İmam Hatipler Refah Partisi’nin arka bahçeleridir.” dedi ve ısınmakta olan fitne suyunu kaynattı. Arkasından muhtıra ve baskılar… Tansu Çiller’in “Sekiz yıllık eğitim ya olacak, ya olacak.” şeklinde direnişi… Bozulan koalisyon ve İmam Hatip liselerinin orta kısımlarının kapatılması… Başörtüsü düşmanlığının ayyuka çıkması ve mağdur olan binlerce insan…

Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız’ın “Kudüs Gecesi” programı ve tankların sokaklara çıkması… Bu korkunç günler arasında şiir okuyan Tayyip Erdoğan ve tutukluluk yılları…

Arkasından kurulan yeni bir parti ve bu partiyi kuran iki sivri isim; Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül. Partiye hemen destek veren Abdullatif Şener ve Bülent Arınç. Bu yeni partiyi kimi şaşkınlıkla, kimi merakla, kimi heyecanla beklemeye başladı.

Tayyip Erdoğan’ın başkan seçildiği bu parti “Adalet ve Kalkınma Partisi” adıyla topluma tanıtıldı.

Toplum Özal ve akabinde koalisyonlardan yediği kazıklar serisini unutmadığı için, bu adı güzel partiye de can simidi umuduyla sarıldı. Hatta bir televizyon programına davet edilen Sayın Erdoğan sorulan bir soru üzerine “Adalet ve Kalkınma Partisi dışında hiçbir parti barajı geçemezse, yürütme görevini yapamaz. Muhalefetsiz bir iktidar olmaz. En kısa zamanda gerekli tedbirleri alarak yeniden seçime gideriz" demişti.

Kasım geldi ve seçim oldu. AKP ve CHP meclise girdi. İlk yapılan toplantıda Sayın Deniz Baykal “İktidar olmuş bir partinin genel başkanının meclis dışında olması demokratik yapıya uygun değildir. Gerekenler yapılıp genel başkan meclise girmelidir. Bu konuda her türlü desteği vereceğiz.” demişti.

Destek verildi, Tayyip Erdoğan da meclise girip, Abdullah Gül’ün vekâletindeki başbakanlığı aldı. İlk icraatı Abdullatif Şener’den kurtulmak oldu.

Dünya bankasında önemli görevlerde bulunmuş Ali Babacan’a ekonomi bırakıldı. Maliye Bakanlığına da Unakıtan getirildi.

Unakıtan, un yerine pastörize yumurta akıttı. Kuş gribi bahanesiyle köy tavuklarını canlı canlı yaktırıp gömdürerek…

Hükümetin türlü icraatları arasında en önemlisi Fethullah Gülen’le aralarında çıkar çatışması başlayana dek, yıllarca birlikte hareket edip, bu hainin bütün adamlarını her türlü makama getirmeleri olmuştu.

Bunlar zaten bilinen şeyler ve tekrara sanırım gerek yok. Asıl önemli olan geldiğimiz süreç… 17-25 Aralık olayları ve devamında, 15 Temmuz sözde darbe girişimi… Yeni bir mağdurluk sempatizanlığı kazanma çabaları…

Yitirilen itibar, çarçur edilen bütçe, bozulan ekonomi… Açıklanamayan gerekçeler… Kuşku duyulan hangi konuda bir araştırılma istense arkasından gelen retler… İşin garibi de bunu, kendisini vatan müdafaasına adadığını söyleyen bir partiyle yapıyor olması daha da vahim bir durum…

***

Erol Mütercimler diye bir zat-ı muhteremi tanıdım. Bu zatın çekip yayınladığı videoları izledim. Öğrendim ki, hiçbir şey benim bildiğim ve düşündüğümüz gibi değilmiş.

Erol Mütercimler, yayınladığı bir vidoda Tayyip Erdoğanın Başbakan olacağını ilk defa Münci İnci’nin evi olduğunu söylüyor ve “Fehmi Koru, Emin Şirin, Nazlı Ilıcak, Yalçın Doğan, Bülent Akarcalı, Fehmi Gültekin, Tezcan Yaramancı, Güler Kömürcü, Amerikan konsolosu ve Tuğrul Türkeş, birkaç akademisyen ve kendisi”inden oluştuğunu söylüyordu. Bu ekip içindeki kişilerin yardımıyla hapiste bulunan Erdoğan’ın günde sekiz saatlik bir eğitimle başbakanlığa hazırlatıldığını öğrendiğini de aynı videolarda iddia ediyordu.

28 Şubat’ı takiben iktidar olma yolunda bir oyun hazırlandı. Erbakan’ın dışarıda tutulması, Erdoğan ve Gül gibi isimlerin “Gömlek değiştirdik, artık onlardan değiliz” demleri oyunun önemli bir parçası… Sonra halkın kaybolan güvenine din ve vicdan kavramları kullanılarak talip olunması önemli bir adımdı. Ve başarıldı.

O gün refah partisinden ayrılanların kurdukları partiyle kaybettiklerini nasıl kazandıklarını ve hangi aşamalardan geçtiklerini gördük.

Aynı şekilde itibarla beraber birçok şeyini de kaybeden AKP’den de bugün “Gömlek değiştirenler” yeni bir parti kuruyor. Acaba kimin evinde toplanarak, kimlerle kimi başbakan yapmaya karar verdiler. Eğer bu kişiler istedikleri gibi sivrilerek iktidar olurlarsa, bunlar da AKP’nin yitirdiklerini farklı bir tabloyla yeniden elde etmiş olacaklar. AKP iktidar olmak için kendi deyimleriyle FETÖ ile anlaştılar ve devlet kadrolarını onlara teslim ettiler. Acaba bu yeni oluşumdakiler hangi örgütle işbirliği yaptılar / yapıyorlar / yapacaklar?

Tayyip Erdoğan’ın Amerikan destekli yetiştiğini söylüyor Müretcimler. Acaba yeni oluşumun lideri hangi ülke destekli olacak, dersiniz?

Umarım bu millet Bilge Kağan’ın dediği gibi, titrer ve kendine döner.

17 Temmuz 19
Gölcük