Halistin Kukul’un “Facebook Þairliði” adlý yazýný okudum. Yazýlanlara katýlmamak elde deðil… Halistin Kukul, Facebook’ta yazýlan þiir ve yazýlarýn genellikle kalitesizliðinden bahsediyor, bir denetimsizliðin sýkýntýsýný dile getiriyor. Ayrýca bu yazýlanlarýn bir okuyucu zümresi bulduðunu, bu zümrenin de yazýlarý olduðundan üstün gösterip, yazarý da, yazýlarý da birer uçan balona dönüþtürdüðünü söylüyor mealen. Ben de duyarsýz kalamadým ve bu yazýyý deðerlendirmek istedim. Halistin hocama saygýyla…

Ben yaklaþýk 1984 yýlýndan itibaren yazýlý basýný iyi kötü takip eden, ara sýra da yazýp çizen birisiyim. Yazýlý basýnýn Facebook yazar ve þairliðinden bütünüyle daha kaliteli bilgi ve sanat ürünü ürettiðini iddia edemeyiz.

Yazýlý basýn geçmiþte daha az, þimdi daha fazla ahbap çavuþ iliþkisi içinde yürütüldüðünü biliyoruz. Dergilerin çoðu yýllardýr birbirini kayýran, dýþardan bir Allah’ýn kulunu aralarýna almayan ya arkadaþ, ya dost, ya dergiyi birlikte kurup yönetenlerin yazý ve þiirleri dýþýnda hiçbir yazýyý yayýnlamayan, hatta yazýlan yazýlarýn ne derece kaliteli olduklarýný ölçebilecek bilgi ve becerilere de sahip olmayan kiþilerin elinde olduðu bildiðimiz bir gerçek.

Gerek ulusal, gerek yerel düzeydeki bu dergilerin birçoðu birbirlerini camekândan seyretmekten öteye geçmeyen yazarlarýn elinde kâðýt israfýna dönüþüyor.

Benim bu düþüncelerime karþý çýkacak olanlar, yýllar önce Ýlhami Çiçek’in “Ð Manifestosu”nu okuyabilirler.

Þu anda yazýlý basýn dediklerinize bir bakýn; neredeyse yazarlarýn ya hepsi akraba, arkadaþ, birbirlerinin çocuklarý, ya da yakýnlarýnda görmek istedikleri kiþiler... Dergi ve gazetelerin birçoðunun yönetiminde yer alan kiþilerin dört cümleyi bir araya getirecek bilgileri de, becerileri de yok. Halistin Kukul anlaþýlan yazýlý basýndan hayli uzaklaþýp, son yýllarda Facebook’a takýlmaya baþlamýþ.

Kokuþmuþluk bir yerde baþlayýnca orada kalmýyor, her yere sirayet ediyor. Rahmetli Küçük Ýskender “Bir damla pis suyu bir kova temiz suya damlatýrsanýz, o bir damla bir kova suyu pisletir. Bir damla pis suya on kova temiz su dökseniz de, o su temizlenmez. Sadece döktüðünüz temiz su pislenir" diyor.

Fuzuli de su kasidesinde mealen, gözündeki sulanma ile sudan bir gök kubbe oluþtuðunu ve her yerin su altýnda kaldýðý zannýna kapýldýðýný söylüyor.

Ülkede temiz olan, temiz kalan ne var ki, Facebook konusunu eleþtirelim…

Bir hastanede koðuþlar farklý olsa da, bütün koðuþtakiler hastadýr. Facebook’tan önce, hükümetin ele geçirip, kendi propagandasýný yaptýrdýðý görsel ve yazýnsal medyayý öncelikle ele almak lazým. Kiri kaynaðýndan kurutmazsanýz kirlenme bitmez.

20 Aðustos 19
Gölcük