Prensiplerden hoþlanmam. Önyargýlarý yeðlerim. Daha içtenler. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Ben Yýlmaz Güney ve Ahmet Kaya konusunu iki farklý yönden deðerlendirmek istiyorum. Birincisi hiç bir vasfý olmayan iki Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý olarak deðerlendirmek ve ülkeden gidiþ gerekçelerine kendimce bir yorum getirmek... Ýkincisi, bu iki kiþiyi sanatçý yönleriyle deðerlendirmek ve bu ülkeden gidiþ gerekçelerine yorum getirmek... *** Önce Yýlmaz Güney’i vasýfsýz bir vatandaþ olarak ele almak ve katilliðini sorgulamak istiyorum. Sýradan bir vatandaþsýnýz. Bir gün eþinizle birlikte bir pavyona gidiyorsunuz. Niyet belli; yanýnýzdaki kiþilerle biraz eðlenmek… Dindar olmadýðýnýz kesin. Milli deðerlere baðlý olmadýðýnýzý da farz edelim. Bir masaya oturup içkinizi içip, belki de yanýnýzda olanlarla söylenen þarký ya da türkülere eþlik de ediyorsunuz. Yanýnýzda eþiniz olduðu için çýkabilecek rezaletten yahut rezalet çýkarmaktan uzak durmaz mýsýnýz? Bir süre sonra masanýza bir sarhoþ geliyor ve bir söz düellosu baþlýyor. Hem hanýmýnýza hakaret edip, hem de sizi eþinizin yanýnda tehdit ediyor (Yýlmaz Güney’in ifadesi). Bu durumda siz ne yapardýnýz? Sanýrým Yýlmaz Güney’in yaptýðýný… Olaydan önce bu adamla aralarýnda nasýl bir sürtüþme geçti bilemiyorum, ama her ne kýzgýnlýk olursa olsun, bir adamýn býrakýn eþe hakareti, bir kiþinin eþinin yanýnda uygunsuz konuþmalar yapmasý bile ciddi müeyyideler gerektirir. Þimdi gelelim olayýn siyasi boyutuna. Biri sözde milliyetçi ve bir hâkim. Bu zat-ý muhterem Sefa Bulut, bu düzgün duruþuyla pavyonda ne arýyordu? Bu mübarek kiþi sarhoþ olup (geçmiþte kin beslediði biri olduðunu var sayarsak Yýlmaz Güneyi), eþiyle birlikte bir masada oturan birinin masasýna gidip, sözlü dalaþma hakkýný kendisinde hangi ahlak ve milliyetçilikle bütünleþtiriyordu? Acaba tersi olsaydý, Yýlmaz Güney onun masasýna gidip, onun eþine hakaret ederek, kendisini eþinin yanýnda tehdit etseydi ne olurdu? Þimdi ölmüþ olan bu iki insanýn sorgusunu ve gerçekliklerini kenara býrakarak, peþlerinden yürüyenlere bir bakalým. Sefa Bulut milliyetçi, Yýlmaz Güney komünist… Sefa Bulut masum, Yýlmaz Güney zalim. Sefa Bulut haklý, Yýlmaz güney haksýz. Sefa Bulut dindar, Yýlmaz Güney dinsiz. Yýlmaz Güney, Sefa Bulut’u camiden çýkarken, sýrf milliyetçi ve dindar olduðu için öldürdü fikrine kapýlýyorum neredeyse. Yazýk ki, bu mantýkla bakan bir kesim var bizde. Yelpazenin solunda olan insanlarýn Yýlmaz Güney’in bu davada haklý ya da haksýz olduðuna dair bir þey yazdýklarýný ne okudum, ne de dinledim. (Arada kaçýrdýklarým varsa affola) Sadece Yýlmaz Güney’in hapishane hayatýný, orada yaþadýklarýný, yurtdýþýna gidip, vatan hasreti çektiðini ve bu þekilde öldüðünü dinledim ve okudum. Bir de ben kendi düþüncemi söyleyeyim bunun üzerine. Ben sýradan bir Kur’an-ý Kerim Müslümanýyým. Deðerlendirmem de bununla ilgili olacak. Ýçkinin haram, helal, pavyonda olmanýn meþru ya da gayr-i meþru olduðu konusuna deðinmek istemiyorum. Benim inandýðým, içki içen birisinin “Ben yaptýklarýmý, söylediklerimi hatýrlamýyorum” demesinin hiçbir inandýrýcýlýðýnýn olmamasý. Çünkü aþýrý içen birisi sýzar kalýr. Hareket edemez, konuþamaz da. Sýzma noktasýna varmamýþ birisi ise yalan söylüyor demektir. Sarhoþluk kavramýnýn arkasýna sýðýnarak her tür pisliði yapýp, “Hatýrlamýyorum” der. Bu palavraya hiç içki içmemiþ birisi hariç kimse inanmaz. Bu iki kiþi de yaptýklarýný bilerek ve isteyerek yapmýþlardýr. Bana gör Yýlmaz Güney kesinlikle davasýnda haklýdýr, ancak bu haklýlýk, bir insanýn hayatýný alma hakkýný vermez. Öldürmek yalnýzca nefs-i müdafaada makul sayýlýr. Baþka türlü öldürme olgusu kesinlikle meþru sayýlamaz. Yýlmaz Güney bence, eþinin yanýnda uðradýðý sözlü saldýrýyý hazmedemedi ve gurur meselesi yapýp, Sefa Bulut’u vurdu. Yanlýþtý ve nefs-i müdafaa da olduðunu düþünmüyorum. Bu durumda siyasi tercihlerinden dolayý, ne ölen Sefa Bulut’u melek gibi tertemiz göstermeye, ne de Yýlmaz Güney’i korkunç bir yaratýkmýþ gibi anlatmaya hakkýmýz yok. Siyasi görüþleri birbirinden farklý olan bu iki kiþi aralarýndaki sürtüþmeden dolayý böyle bir vahim olay yaþamýþ, çevrelerine de yaþatýlmýþtýr. Allah her iki kiþinin de taksiratlarýný affetsin… Yýlmaz Güney bu ülkenin yetiþtirdiði en önemli deðerlerden biriydi. Bu ülkede batýnýn “Burjuva”, bizimse “Aðalýk” dediðimiz emek sömürücülerine karþý gerek yazdýðý þiirler, öyküler, romanlar, senaryolar, gerekse yaptýðý filmlerle “Toprak Reformu” kanunu destekleyen devrim niteliðinde eserler sunmuþtur bu millete. Bütün bunlarý görmezden gelme demek, sanata, insanlýða, hatta kiþinin kendisine saygýsýzlýðý olur. *** Þimdi bir de Ahmet Kaya gerçeðine bakalým. Ahmet Kaya bir eðlence merkezinde gazetecilerle yaptýðý söyleþide mealen Kürtçe bir klip çekmeyi planladýðýný, ancak buna birilerinin engel olmak istediðini söylüyor ve gaza gelip, “Kendine güvenen varsa engellesin” diye de meydan okuyordu. Ýþte bu meydan okuma gafý ortalýðý karýþtýrýyor ve kendine güvenen Serdar Ortaç Ahmet Kaya’ya çatal fýrlatýyordu. Bunun üzerine Ahmet Kaya apar topar mekândan çýkartýlýyor ve bir süre sonra da yurtdýþýna gidip bir daha dönmüyordu. Biz sevdiklerimizi öyle çok severiz ki, onlar bizim için peygamberden bile öte yaratýklardýr ve hiç hata yapmazlar, hata yapma haklarý da yoktur. Bu ülkede her þeye raðmen bugün bile “Ahmet Kaya dinlemeyen biri var mý” diye sorsam, eminin alacaðým cevap belli “Yoktur”. Acaba Serdar Ortaç Ahmet Kaya dinlemiyor mu? Ýnsanlarýn Kürtçe konuþmalarý, Kürtçe türkü, þarký söylemeleri bir haktýr. Kimse kendi milliyetini, anasýný babasýný kendisi seçmiyor. Siz bir hakký yok sayýp, gasp ediyorsunuz. Bu ne ahlaka, ne vicdana, ne de insanlýða sýðar. Ancak ülkenin genelinde bir resmi dil vardýr ve onu kiþi ve kurumlar arasýnda kullanmayý zorunlu kýlabilirsiniz. Bunun için de ülke içinde yaþayan ve farklý milletlere mensup insanlarý bu resmi dili öðrenmeleri, insanlarýn eþit hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri için gerekli olan bütün çalýþmalarý yaparsýnýz. Gerisi vatandaþýn kendisine kalýyor. Ahmet Kaya ne yaptý? “Kürtçe bir klip yapacaðým” derken bir topluluðun, bir ihtiyacýný karþýlamak üzere hayýrlý bir iþ yaptý. “Buna engel olmak isteyenler var” derken, hem yakýndý bu yanlýþtan, hem de destek istedi. Ancak “Kendine güvenen delikanlý varsa, engel olsun, bakalým” derken ciddi bir hata yaptý ve yapacaðý güzel þeyleri kendi eliyle baltaladý. Demek ki, kendine güvenenler oluyormuþ. Keþke olmasaydý. Ben altmýþ sekiz kuþaðýndan sonra ortaya çýkan sanatçýlar içinde, oldukça çok deðer verdiðim sanatçýlar arasýnda yer alýyordu Ahmet Kaya; hâlâ öyle… Sanýrým, ülkenin geneli de benim gibi düþünüyor. Gururuna yedirmeyen kimseler de varsa eðer, onlar da eminim gizli saklý Ahmet Kaya dinliyorlardýr. Ahmet Kaya’nýn sesi ve icrasý, Yusuf Hayaloðlu’nun þiirleri ve güfteleri bu toplum var oldukça, dinlenmeye devam edilecektir. Ben hepsine Allah’tan rahmet ve taksiratlarýnýn affýný diliyorum. 23 Ekim 19 Gölcük
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Osman AKTAÞ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |