"Fikrimi beğenmediğin zaman, en azından bir zamanlar bir fikrim olduğuna sevinmelisin." - Oscar Wilde"

Öykü > Aşk ve Romantizm

üzgün

Çok Mani Bir Mektup

Biraz kırık, biraz dökük duygular. Üstüste gelmişler hayalleri oluşturmuşlar. Gerçekleşmeyecek duyguların üstüne bastırmak; kişinin sevinç, güven ve her türlü etkinliğinin normal olmayan bir biçimde arttığı ruh hastalığını, maniyi çıkarmış ortalığa.
Aslında bu bir mektup, okuyanı yok.

üzgün

Afrika Menekşesi

Afrika Menekşesi
Terkedilmişlik değil bunun adı hem terkedilmişlik olur mu hiç bekleyişin adı?
Belki ölümün insanlar üzerine serptiği o kahrolası yalnızlık.

düşündürücü

Aşkın Perspektifi

Londra’daki Royal Art Museum’un en geniş dört galerisi 1998 yılının Temmuz ayı boyunca “Let me tell you love” adlı karma resim sergisi için ziyarete açılmıştı. Serginin en ilgi gören çalışması, seri halindeki beş adet kadın portresi idi...

duygusal

Yürekte Gizlenen Aşk

Düşünüyorum hissettiklerime anlam veremiyorum. Seni görmeden yapamıyorum. Seninle olduğum her an beni mutlu ediyor, rahatlatıyor. Sürekli seni düşünüyorum. Senin başarılı olmanı istiyorum. Sana destek olmak istiyorum. Çok şey istiyorum, senin adına. Ama s

üzgün

Başak Saçlı Kız

Başak saçlı kız aşkla ilk kez tanıştığında bahara doğmuş gibi hisseder kendini, ardından aşk yoğunlaştıkça bir yangın hissetmeye başlar içinde ve nedenini bir türlü anlayamaz...

karışık

Karmaşık Duygular

Aradan zaman geçti. Recep ve Hasan arasındaki görüşmeler devam etti. Gündem hep Hülya oldu. Ancak her iki arkadaşta Hülya’dan bahsederken, birbirlerine renk vermemeye özen gösterdi.

olumlu

Pi ve Bi’nin Ada’sı../Hikayesi hayallerin../03

Pi, banyoya girdiği sırada Bi, gökyüzünün maviliğine kapılmış gitmişti../Yaşadıklarına kendini inandırmanın ötesinde, herşeyin bu kadar kısa sürede, ne kadar geliştiğinin hesaplarını yapıyordu kendince../Daha önce yaşadıkları adeta silinip gitmişti birden

karışık/olumsuz

Sanal Muhabbet

İnternet, her zaman işimizi kolaylaştırmıyor veya önce kolaylaştırıyor sonrada sanki onu keşfettiğimize bin pişman ediyor bizleri

olumsuz

Tutku

Fatma, adamla telefonda görüşmeye devam etti. Dilan’ı unutmuştu. Dilan ile yaşadıklarını Recep ile telefonda yaşıyor, bundan da büyük zevk alıyordu. Öyle ki, her gece Recep ile telefonda görüşüp, tatmin oluyordu.

nostaljik

Kar ve Gül

Kar yağar da küçük torun durur muydu? Elini yüzünü bile doğru dürüst yıkamadan, elinde bir ekmek somunu, tiril tiril giysilerle dışarı çıkmaya hazırlanıyordu. Annesinin sevimli öfkesiyle üzerine kalın bir kazak giydi. Daha iyi kaysın diye lastik ayakkabılarını ayaklarına geçirdi. Beline kadar yağan kara aldırmadan bata çıka, konak bahçesinin

karışık

12 Eylülde Aşk ve Ben Çocuktum.

Ne günlerdi onlar, o gün için macera, bugün ise anlatılan ne acıklı dönemlermiş. Ne kayıpmış ömrümüzde.İnsanların birbirini kasıp kavurduğu bir dönemde çocuk olmayı öğreniyordum.
O zamanlar, aşk ne demekti, nerden alınırdı.
Bir çocuk bedenine ağır, bir

üzgün

Düşen Yapraklar Zamanı

Geçmişte gençlerin davranışlarına egemen olan kısıtlayıcı gururun, yaşlılıkta nasıl çözüldüğünü, kaçırılan olanakların nasıl giderilmez bir sızıya yerini bıraktığını küçük bir öykünün dar çerçevesi içinde vurgulamaya çalıştım.

KİTAP İZLERİ

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku
Başa Dön