"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü

On Yaşımızdaydık

Kayıyordu yavaş yavaş ellerimizden bir çocuk henüz on yaşında,bahar tadında yaza bir adım kala.Kürek çekiyordu melekler okyanusa açılan kayıkta üstelik bir de çocuk vardı yanlarında dokuzunu yeni bitirmiş bekliyordu onun kapısında.Şimdi o çocuktan geriye dua edilecek bir mezar bile kalmadı apar topar gömülmüştü hemde kimsenin bilmediği bir yere.O

yazı resim

Ben Güzel Miyim?

Parasal başarının en üstün değer olarak görüldüğü, pazarlamanın hakim olduğu bir kültürde insanlar arasındaki ilişkilerinde ticari ve iş piyasalarında geçerli olan alış-veriş yöntemleriyle gerçekleştirilmesine şaşmamak gerekti!

O Benim Babam

Annesi onu güneşin yaşam haykıran sabahında kaldırdı.
Oda bu güzel uykuyu hiç bozmak istemiyordu,yaşamı anlamayan benliği kendini sorgulama şansı bile vermiyordu,oda daha 10 yaşındaydı.

O Şey

Yemek yiyen adamlardan birisi, bıçağın ucunu batırarak alıp örtü sofrasına koydu birkaçını. Bıçakla böldü onları. Beş altı kişiydiler. Hemen yemeye koyuldular. O şeyleri ağzına atanlar, parmaklarını da yalıyordu. Demek ki çok tatlı şeydi o yedikleri. Öyle bir canı çekti ki oğlanın, ağzı sulandı

Adamın Adası

? Bu duman havasını bozar mı? diye dertlenirken ‘O duman senin içinde’ diyen bir ses duyarım. Kapkara dumanlar kaplar çevremi gene o karmakarışık duygular, geçmişin onlarca tozu, yanılmalar, rakamlar, aldanmalar, kelimeler birer kitap sayfası gibi açılıverir. Birde bakarım ki yalnızlık yanı başıma yerleşmiş, ayak, ayak üstüne atmış tıpkı

Başa Dön