"Bir yazarın hayatı, kendi yazdığı son romanın basım tarihine kadar uzanır. Sonrası, sadece dipnottur." — Albert Camus"

Öykü

Neden Terk Ettin

Gözlerden uzak bir bankta oturmuştuk Elleri avuçlarımın içinde alev alev yanıyordu. Yaşadığımız aşkın dünyanın en büyük aşkı olacağını fısıldaşıyorduk kulaklarımıza. Doğa tümüyle

yazı resim

Bu Semt

Bebekliğim, çocukluğumun bir kısmı, ilk işim, ilk maaşım, yeni işim, hayallerim, geleceğim bu sokaklardaki adımlarımla şekillendi ve şekillenmeye devam ediyor. Anaokuluna Sait Çiftçi’ de gittim mesela. Bir bohçamız olduğunu hatırlıyorum içinde herhafta yıkanıp ütülenen yatak çarşafı, yastık kılıfı, nevresimi taşırdık. Pembe beyez petükareliydi bizlerin ki, erkeklerinki mavi. Anaokulunda

Loading...

konuşmanın değil susmanın anlam kazandığı bir öykü.
Arkamdan bir ses geldi. Aslında duyduğum bir ses sayılmazdı. Çünkü kulağıma gelen müzik eserlerindeki sus gibi bir sessizlikti. Garip bir melodisi vardı ve bu benim çok hoşuma gitmişti.
sadece suslardan oluşan bir şarkı gibi.
Enfes.

Sadece

Dünyadaki akan tüm gözyaşlarını anlatan yağmurlar kadar.
Hemen oradan uzaklaştı.Acı ve utanç dolu dünyasını gizlemeye çalışarak,insanlara çarparak gözyaşlarını gizlemeyi başardı

Arabamı Verin Kardeşim!..

İçinden, ‘’Çok güzel bir gün olacak, bu gün dünden de iyi’’ diye geçirdi. Temel felsefesi oydu. Her gelen yeni günün bir önceki günden daha iyi olacağına inanırdı.

Tuhaf Gerçek

İnsanî özelliklerimizle Tanrı’ya yaklaşıyoruz, hayvanîliğimizle kendi cinsimize; onlarsa salt hayvanî özellikleriyle Tanrı’ya yaklaşıyorlar. Akıl, nasıl bize bahşedilmişse, içgüdü de onlara bahşedilmiş kutsal bir vergi.

Güzel İstanbul

Balat sahil yolunda, Eyüp istikametine doğru yürüyorum. Eski tarihi binaların arasında görünüyor bazı karanlık yüzler. Sanki insanlar çevresine çok fena bakıyor. Dua ediyorum. Allahtan hava karanlık değil. Ellerim cebimde,olduğu halde ıslık çalarak yürüyorum.

Başa Dön