"Yazmak, aslında her şeyin bir taslak olduğunu kabul etmektir; özellikle de hayatın." – Virginia Woolf"

Öykü

Ebediyet Edebiyatı

Neyse o, yani tam da bir kurbandan başka bir şey, bir ölüm-için-varlıktan başka bir şey ve dolayısıyla ölümlü bir varlıktan başka bir şey. Bir ölümsüz: İnsanın başına gelebilecek en kötü durumlar, O kendini hayatın karmakarışık ve zorbaca akışı içinde ayrı bir yere koyabildiği sürece, onun böyle olduğunu, yani

Çıtı Çıkmayan Şehir

aslolanın hikâyenin içinden geçmek değil, hikâyenin kendisi olmak olduğunu bilmenin de mutlu olmakla ilgisini unutmamak gerek… hikâyelerimizin herhangi bir yerine öylesine kondurabildiğimiz çocuk gülüşlerindeki masumiyetlerin ya da çıkarsız paylaşımlardaki samimiyetin sayısının çokluğu, hayatlarımızın güzel geçtiğinin işareti sayılmalı… insanın geçmişine yaptığı yolculukların durak yerleri kuşkusuz 'iz' bırakan anılarla ilgili…

Bir Mağlup, Bir Galip

Herkesin bir öyküsü var. İşte o öyküleri bilmeyi istedim ben sadece, çocukken de, 15–16 yaşında bıyıkları henüz terleyen bir delikanlıyken de meraklıydım hikâyelere. O yüzden farklı insanlarla tanışmayı çok severdim. Tanışma konusunda da şimdikinden çok daha iyi olduğum çevremdeki insanların sayısına bakılacak olursa gün gibi ortada.

Topal Karga

Yalnızlık demiştin değil mi?
Yalnızlığına çare olabilirim.
Kendi yalnızlığımı katar da içine çeşni bile yaparım, ama dindirir miyim arttırır mıyım işte orasını bilmem.

Başa Dön