Bana Bir Şarkı Çalarmısınız
Telefon ahizesini yerine koyarken, sabitleşen bakışları ile pencerenin dışındaki gecenin karanlığını deler gibiydi gözleri.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Telefon ahizesini yerine koyarken, sabitleşen bakışları ile pencerenin dışındaki gecenin karanlığını deler gibiydi gözleri.
M.Ö. 250 yıllarında eski Çin'de Thing-Zda bölgesinin prensi imparator olarak tahta çıkmak üzereydi. Ama yasalara göre tahta çıkmadan önce evlenmesi gerekiyordu.
Bir kadının en büyük korkusunun gerçeğe dönüşmesi
B – Ağlama desem de faydası olmayacak sanırım.
A – Olmayacak..Çok mu kötü oldun?
B – Çok.. Hoşça kal. Bak ben dost..
A – Sus. Elbette dostuz. Artık hep dostuz..
Çevreci bir yaklaşımla ağaçların önemini ve ağaç dikmeyi özendiren, kitap okumanın bilençlenmek konusunda önemini vurgulayan bir çocuk oyunudur.
Sevgili değillerdi, bir porno filminin karakterleri gibiydiler daha çok ..fakat beynindeki fon müziğinde hep aynı şarkı çalıyordu sanki ..''Your Love Is Lıke a Drug '' ..
aslolanın hikâyenin içinden geçmek değil, hikâyenin kendisi olmak olduğunu bilmenin de mutlu olmakla ilgisini unutmamak gerek… hikâyelerimizin herhangi bir yerine öylesine kondurabildiğimiz çocuk gülüşlerindeki masumiyetlerin ya da çıkarsız paylaşımlardaki samimiyetin sayısının çokluğu, hayatlarımızın güzel geçtiğinin işareti sayılmalı… insanın geçmişine yaptığı yolculukların durak yerleri kuşkusuz 'iz' bırakan anılarla ilgili…
Herkesin bir öyküsü var. İşte o öyküleri bilmeyi istedim ben sadece, çocukken de, 15–16 yaşında bıyıkları henüz terleyen bir delikanlıyken de meraklıydım hikâyelere. O yüzden farklı insanlarla tanışmayı çok severdim. Tanışma konusunda da şimdikinden çok daha iyi olduğum çevremdeki insanların sayısına bakılacak olursa gün gibi ortada.
İnsan küpesiyle ortak kader paylaşır mı?İster batıl inanç değin ister rastlandı, paylaşılyor bazen işte size hikayesi.
Kar yağdığında köyde hayat bitiyordu. Topu topu onbeş hane olan Rüzgarlı Köyü, kış uykusuna yatmıştı.Her canlı mümkün olduğunca az hareket ediyor,koyunlar ısınmak için birbirine sokuluyordu.İnekler yarı uykulu ve bezgin geviş getiriyor, sağılmak için sabırsızlanıyordu.Rüzgarlı Köyü kesif bir tezek kokusu altında kabuğuna çekilmişti.Her haneden hemen her saat başı aynı
kahpece düşünceler ardımda kölelik yapıyorlardı.