"Yazmak, aslında ölümü oyalamaktır. Ama bazen o kadar çok oyalanırsın ki, hayatı ıskalarsın." — Franz Kafka (kurgusal)"

Öykü

Cüce

Gecenin daha ilerleyen saatlerinde ise ıssız sokakların köşe başlarına ellerindeki sigarayla tünemiş, bacası tüten iki ayaklı halüsinasyon fabrikaları daima rotamın üzerindedirler . Bazen ot , bazen hap kılığındaki bu zihin parlatıcılar beyninizde çiçekler açtırabilirken sizi tecavüze uğramış bir kadavraya da döndürebilirler

Umut ve Yaşam

Eğer sık sık kollarındaki saatlere bakarak koşarcasına yürüyen bu sokağın meşgul insanları biraz olsun onlara baksalardı adam ve kızın küçücük bir adımla zaman denen çizginin sağına veyahut soluna geçtiklerini orada geniş bir anın içinde olduklarını fark edeceklerdi ve şaşacaklardı

yazı resim

Ayışığında Bir Temmuz Gecesi (Dördüncü ve Son Bölüm)

Küçük tüpün üstündeki çaydanlıkta kaynayan su taşmış, tüpü de söndürmüştü Koca Kız, ilkin gazı kapatarak demliğe çay koydu, üstüne de kaynar su ekleyerek çayı demlemiş oldu. Ocağı yeniden ateşleyerek, demliğin altındaki büyük çaydanlığa su ekledikten sonra kaynaması için belirli bir sürenin geçmesi gerekiyordu Koca Kız, tam karşıdan Uyuz

Bâb-ı Âli de Bir Gün -1-

Güne, Hüseyin abinin kalın ve otoriter sesiyle uyandım...Zoraki kalktım.Yorganım bile, yorgunluktan ağırlaşmıştı nedense...hayır hayır ! kirlilikten diyelim, içine girilesi değildi.

Adsız Kahraman

Umarsız beliriveren “kendini ifade etme arzusu” onda da belirmiştir ve nicedir kahramanımız, bu belayla cebelleşmektedir. Daha önceleri defalarca tecrübe edilmiştir ki, bu kendini ifade etme arzusu insanı büyük olasılıkla sanatçı yapar (küçük olasılıkla katil, müntehir, deli, terörist, ...vs) ve hayal kurma belasını daha beter çağırır. İşte böyle; sırf

Özgürlüğe Giden Yol

Kaybetmiş miydi? Gerçekten…
-Hayır, kaybetmedim, kazandıklarım daha fazla!
-Kendimi kazandım, kendi değerimi anladım, yüreğimin nasıl da sevgiyle dolu olduğunu gördüm.
Dedi içsesi.
-Belki de, sorun aşkımı verecek kadar değerli biri ile karşılaşamamam dedi.

Çocukluğumun Yeşil Durağı

Çocukluğumun yeşil sokağı, annemin sabun kokulu elleri, yanaklarıma batan babamın kirli sakalı, güvende olduğum, sığındığım, bahçesinde güller açan evim... Her yolculuk bir şekilde götürür beni oralara. Yaşlı ceviz ağacına tırmanıp dalların yaprak

Bâb-ı Âli de Bir Gün -3-

Otelin, karşı caddesi üzerinde bulunan yaklaşık yüz-yüzelli metre mesafede ki fırına normal günlerde iki dakikada gelirdim. Bu gün yol bitmiyordu bir türlü.Koşar adımlarla yürüyordum ama mesafe inadına direniyordu...
" Yahya Kemâl,Yahya Kemâllll!"

Geniş Zaman

Senin güzel dudaklarının her yerinin tadını alacak kadar da esnek. diye geçirdim içimden, o içle bir sigara çektim ama, nasıl öksürük bastı anlatamam. İlk aşkımla ilk karşılaşmamız ve ilk rezalet. Tüm şükürlerimi geri aldım;
Şükrüm geri!

Bencil Doktor

Annesinin ölümünden kendisini suçlu tutmuş, hırsla azimle çalışarak onun için doktor olmuş ama kendisini beğenmekten ve etrafındakileri küçümsemekten kendisini alamayan kızın hikayesi..

Başa Dön