"Sanatçı, hayatın gerçeklerinden kaçan değil, onlarla dalga geçen kişidir." - Oscar Wilde"

Öykü

Şarap Parasına Masallar

Aşkın kaybedeni veya kazananı yoktur. Sonunu biraz daha geciktirip, felekten bir kaç ay daha çalabilirdik. Sen her şey yolunda gittiğinde yaşadıkların sanki çok rutinleşmiş gibi algılıyorsun. İlla kavgalarımız, yersiz inatlaşmalarımız, gereksiz küskünlük

yazı resim

Göktaşı

Aklıma gelen ilk şey;
— Keşke bu öyküyü daha erken bitirseydim ya da hiç yazmasaydım, oldu.

Törensiz Gömülmüş Bir Aşk

Uzun gölgelerin ucundan düşüyorum terk edilmiş caddelerin karanlıklarına.Ateşin çevresinde toplanmış dilencilerin yanından geçiyorum.Benden daha zenginler diye düşünüp örtüsünü açıyorum yalnızlığımın. Ağlamaklı bir yüz görüyorum da inanmıyorum ben olduğuma.
Acı bu kadar belli eder miymiş kendini her suratta?

Suyun Aksi

Sudaki sessiz aksim bana yardım edemezsin. Seni kırk kere gördüm ve bi o kadar yadsıdım.Aynadaki kibirli yaratık sen bin kere sevdim ve bi o kadar da kutsadım.Elimde ayna suyun aksindeyim......

Zorunlu Görev

Onu günlerdir takip ediyorum: gizliden ve açıktan, yakınlardan ve uzaklardan, yükseklerden ve alçaktan, sessizce ve bazen çığlıklar atarak... Gözüm hep onun üzerinde. Benim görevim bu.
Gerçeklerle birbirine karışmış hayallerle geçen bir ömür; ah, zavallılar...

Sabırsız

sabırsız olduğumuz kadar küstahta olabiliriz sanırım.
ya sabrederken çıldırma ya da çıldırmışken sabretme yetisine sahip olan sadece insan. yeterli olacağını düşündüğüm binlerce lafın sözün aslında daha neye yettiğini dahi bilmiyorum sanırım. olası bir küfür sanırım ağzımda sakladığım bakla.

Başa Dön