"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü

Gotik Hikaye

Güneş, kızıl boya küpünden çıkarılmış top gibi geniş boşluğun ötesindeki şatonun ardına süzülüyordu. Kavrulmuş toprağın orasında burasında lav hâlinde nehirler akıyor ve tek tük sivri kuleli yapılar ihtişamla dikiliyordu. Terkedilmişliğin kasvetli loşluğunda, siyah duvarlar kızıl güneşin son ışıkları altında âdeta yanıyordu. Ve dahası

yazı resim

Vatman Şakir Bey

Vatman şakir bey, Kocaman iki kanadı olan, üzerinde kapıya yakışan demirden dökme büyük bir anahtarla açılıan kilidiyle, bizi koruma görevi dışında bizden bir parça gibi, bizimle yaşayan, sokak kapımızın karşısında duran divanın üzerine babamın evden çıkma vakti geldiğinde, onun ancak iki küçük çocuğun kaldırabileceği ağırlıktaki deri ceketini, iki

Tembellik Manifestosu

"Bu manifesto tarafımdan yazılmıştır. Bir tembelin nasıl bir zahmete girip bu kadar düşünerek bu yazıyı kaleme aldığını varın siz düşünün."

Gorki"nin Çocukları

–Bu öykü, Maksim GORKİ’nin Soytarı adlı eserinin Seyirciler bölümünden uyarlanmış olup naçizane, kendisine atfedilmiştir…–
Sabaha karşı; kargalar ve yusufçuklar…

Ihlamurun Gölgesi

Yenişehir, Ankara’nın bir zamanlar en gözde semtlerinden biriydi. Çocukluğumun uzun bir bölümü o semtte geçti. Oturduğumuz ev bahçe içinde iki katlı bir evdi. Çevredeki bütün evler bahçe içinde, iki veya üç katlı, farklı görünüşlere sahipti.Sıcacık komşuluk ilişkilerinin yaşandığı mahallemiz, sokaktan geçen simitçi, yoğurtçu,sütçü ve at arabalarıyla meyva´- sebze

Küresel Kabus

Ormanlar kralının krallığını elinden aldılar. Rengarenk kanatlı güzellerin hava alanını bozdular. Uzun ağaçların uzun kemiricilerinin boyu kısaldı giderek. Çizgi filmlerde izlediğimiz, ağzını açtığında bir adam yutan göl sakinleri görülemedi bir daha. Yeşilin tonları giderek azaldı...

Bir Kalkınma Öyküsü

Yıl 1981: 12 Eylül’ün ortalığı tozu dumana kattığı; bir çok devlet memurunun asılsız ispiyonlarla sağa sola savrulduğu acılı günler. Sisli bir Kasım günü hiç beklemediğim kararı duyunca, ister istemez sarsıldım, hıncım bir an öfkeye döndü.

Bir Tanrı Yaratmak

Arkadaşımla bir kere yaptığımız ve devam edemediğimiz bir oyun oynamıştık.
Birbirimize üç kelime verip ondan öykü oluşturacaktık. Arkadaş başladı:Kelimeler: Kan, Kilise çanı ve kedi mamasıydı.

Başa Dön