Ýnsanýn en iyi tarafý ürperebilmesidir. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
Kendi kendime soruyorum (size deðil ey AKP'liler); biz ülke olarak hangi konuda iyiyiz? Ben cevap veremiyorum. Acaba Size sorsam, saðlýklý bir cevap alabilir miyim? Bu sorularýn cevaplarýný kendimce vereyim, sonra size soracaðým söz. Eðitim alanýnda ne durumdayýz? Arkadaþ bu konu hakkýnda 2010 yýlýndan beri sürekli yapýlan hatalarý ve çözüm yollarýný yazmaktayým, ancak bu sürç içinde dünya deðiþti, coðrafyalar deðiþti, bakanlar deðiþti, ama bizim eðitim bakanlýðýmýzýn ne zihniyeti, ne kurallarý deðiþti, gelen "Odunumun parasý" diyerek gelip, “Kömürümün külü” diyerek gidiyor. Ne ilkokul kaldý, ne ortaokul kaldý, ne lise kaldý, ne üniversite... Þeker pancarýný bitir gibi bitirdiniz ülkede eðitimi. Þimdi eðitim milli mi, killi mi, pilli mi, zilli mi belli deðil? Hayatýnda on tane kitap okumamýþ, bir tane telif eser yazmamýþ, saðdan soldan arakladýðý yazýlarý birer cümle ile birbirine baðlamýþ, yarým yamalak tezlerle profesör yaptýðýnýz adamlarýn yetiþtirdikleri kiþilerin elinde oyuncaða dönen nesiller yetiþtirdiniz. Adýna da Asým’ýn nesli dediniz. Size inanýp peþinizden sürüklenen topluluktan bir Allah'ýn kulu çýkýp, “Kim bu Asým?” diye sormadý, soramadý. Çünkü cevabý zaten yoktu. Bu da yetmezmiþ gibi, þimdi de bir fakülteye dekan ya da bir üniversiteye rektör adayý olabilmek için profesör olmak gerekmez yasasýný çýkardýnýz. Dün nasýl FETÖ dediðiniz piçin adamlarýný ayný kararlýlýkla kurumlara yerleþtirip, bu ülkenin baþýna bela edip, þimdi (sözde) çalýþarak toplayamýyorsanýz, ayný yolla yerleþtirdiðiniz bu adamlar da yarýn, ayný ihaneti gerçekleþtirecekler ve yine bir þey yapamayacaksýnýz. Akademisyenliði ve öðretmenliði bitirdiniz ortalýk baðýþýklýk kazanmýþ haþere kaynýyor. Durmadan övgüyle söz ettiðiniz saðlýk konusuna bir bakalým: Osman Durmuþ denilen yaratýðýn devrettiði bakanlýktan hastalýk kokusu geliyordu. Sayenizde hastalar deðil, doktorlar hasta oldu. “Aile hekimliði” adý altýnda gerçekleþtirdiðiniz ve aile hekimlerine ödediðiniz paralarla akademik düzeyde doktor kalmadý ve hepsi aile hekimi olarak atandý. Týp fakülteleri çapulculara kaldý. Baktýnýz, bu tutmadý, döner sermaye ödeneðinin kullanýmýný azaltýp, bu defa da performansý çýkardýnýz. Ne kadar hasta, o kadar para... Doktorlar ne yapacaklarýný bilemediler. Hastanýn þikâyetini bile dinlemeden reçete yazmaya baþladýlar. Artýk ne halk doktora, ne doktor hastaya güven duyacak duruma geldi. Sonra hastalar kendiliðinden özel hastanelere yönlendiler. Niye? Çünkü özel hastanelerin kurucularý ve iþletmecileri tarafýnýzdý. Hani diyordunuz ya "Tarafsýz olan bertaraf olur". Evet, kendinizden olmayanlarý bertaraf etmeye saðlýkta bu þekilde baþladýnýz. Günden güne devlet hastanelerindeki doktorlar bir bok bilmiyor, özel hastanelere gidelim, furyasý baþladý. Hani bu bir rant ya, gelsin þehir hastaneleri... Hem de yýllýk hasta garantili... Hasta sayýsý düþerse, hastane sahibine ya da iþletmecisine zararýný karþýlama garantisi... Gerekçe ne? Taraf olmak... Ordunun durumu malum… Kývrýkoðlu denen kiþinin sizi maðdur göstermesi beni bile etkilemiþ ve ne yazýk ki, sizin savunuculuðunuzu yapmýþtým. Oysa hemen arkasýndan "Sarýkýz, Ayýþý, Balyoz ve Ergenekon adlarý altýnda ordu içinde darbe hazýrlýklarý var” denilirken, ne kadar güvenilir, vatansever subay varsa, hepsini toplattýnýz. Yaþadýklarý bu travma sebebiyle gururuna yediremeyip, kimi hastalandý, kimi intihar etti, kimi de çok sevdiði askerlik mesleðinden soðuyup, býrakmak zorunda kaldý. Sonrasý malum. Onlarýn yerine atadýðýnýz her subayýn, 15 Temmuz sürecinde, sizlere karþý, darbe giriþiminde bulunan hain olduðunu söylediniz. Sonra da bunlarý ayýklamaya baþladýnýz. Yani orduya karþý da bir güven sorunu yaratmayý baþardýnýz. Hatta kozmik oda fatihini de yirmi bin lira maaþla saraya danýþman yaptýrarak. Tarým alanýna gelelim: Unakýtan denen kiþinin kurduðu pastörize yumurtalarý sattýrabilmek için “Kuþ Gribi” diye bir hastalýðý bahane ederek, köy tavuðu býrakmadýnýz köylünün elinde. Þeker pancarýnýn ekimine getirilen yasak, þeker fabrikalarýnýn satýþý ve kapatýlmasý, ardýndan Ýsrail’den alýnan tek ekimlik tohumlarý köylüye daðýtýp, kendi organik tohumunu yok ettirdiniz. Domates, mýsýr, þeker pancarý, patates, soðan gibi tarým ürünlerinin ekim alanlarýný kýsýtladýnýz ve engellediniz. Köylüyü, topraklarýný ucuz, pahalý demeden sattýrýp, þehirlere taþýnmaya mecbur býraktýnýz. Rant için yaktýrýlmasýna göz yumulan ormanlar da cabasý... Ýmar bakanlýðýnýn çalýþmalarýna bakalým: “Kentsel Dönüþüm” adý altýnda kurulan TOKÝ iþletmesi (tabiri caizse), verdiði ihalelerle, ayaðýnda ayakkabýsý olmayanlarý bile müteahhit yaptý. Hâlbuki bu adamlar, sair zamanlarda inþaat amelesi bile olamayacak kimselerdi. “Ucuz etin tiridi olmaz” derler. Her siteye bedava bir cami ve külliye istenmesi yüzünden site kuranlar da, malzemeden azaltarak, halkýn kendi yaptýðý binalardan daha dayanýksýz binalar yaptýlar. Sadece dýþý boyalý, gösteriþli binalar... Bununla yetinmeyen bu sektör, ormanlýk arazileri de kýyýmdan geçirerek, yerlerine yeni imar alanlarý yarattý. Doða bir þey ifade etmiyor, getirisi olan þeyler üzerinde yoðunlaþýlýyordu. Ulaþtýrma bakanlýðýnýn çalýþmalarýna göz atalým: Yapýlan dört þerit yollar ülkede kýrýlmadýk orman býrakmadý. Evet, uzaya bile dört þerit yol yapabilirsiniz, ama doðadaki bütün canlýlarýn akciðeri sayýlan ormanlarý yok derseniz, yaptýðýnýz yollarý kullanacak hiç bir canlý bulamazsýnýz. Yazýk ki, sizde böyle bir dert yok. Siz günübirlik yaþýyor ve bunu düþünüyorsunuz. Gelecek sizi çok da ilgilendirmiyor, deðil mi? Kurdurulan köprü ve hava alanlarý da bu katliamýn birer parçalarýydý, hâlâ da öyle. Enerji bakanlýðý çalýþmalarý: Ya nükleer santraller kurup, milleti zehirlediniz, ya hidroelektrik santralleri kurup, doðanýn ekolojik dengesini bozdunuz. Bu da yetmezmiþ gibi yabancý ülke þirketlerine “Maden arama” adý altýnda ülkede orman ve aðaç býraktýrmadýnýz. Daðý taþý yok ettirdiniz. Hâlâ da devam ettiriyorsunuz. Üç liraya alýnan enerjinin halka yüz liraya vermeniz de, ayrý bir vicdani sorumluluk… Maliye bakanlýðýna bakalým: Ülke ekonomisi 2500 lira asgari ücreti kaldýramazken, iþçi ve memurlar yýlda %6’dan fazla zam alýrlarsa, ekonomi çökerken, ihtiyat parasýnýn yarýsý kullanýlmak üzere hazineye aktarýlýrken, cumhurbaþkanýnýn maaþýna yaklaþýk %30, milletvekillerinin maaþlarýna buna yakýn zam verildi. Üstüne üstlük her bayram da birer maaþ ikramiye verilmesi maliye bakanlýðýnýn bir baþarýsý sanýrým. Zaten Eski enerji bakaný damat gösterdiði olaðanüstü baþarýdan(!) dolayým aliye bakanlýðýna terfi ettirildi ya… Acaba maliye varlýðýný sürdürebilmek için ülkede satýlmadýk bir þey býraktý mý marketlerdeki poþetler de dâhil. Çok fazla öteye gitmeye gerek yok. Bir seçim kazanabilmek için “Apo” denilen 30 bin kiþinin katili ile iþbirliðine girilip, Osman Öcalan denen örgüt lideri birinin devlet televizyonunda konuþma yapmasý da politik bir baþarý. Ayrýca Abdullah Öcalan’ýn mektubunun ulusal kanallarda okutulmasý da... Sanýrým artýk AKP ve yandaþlarý vatansever, diðerleri vatan haini… Bu ülkeye yaþattýðýnýz bu felaketin ve çöküntünün hesabýný sormaya bizim gücümüz yetmez. Sizi Allah'a havale edeceðim, ama Allah'ýn da bu kirliliðe karýþacaðýný pek sanmýyorum doðrusu. Çünkü Allah Ýsra Suresi 13. Ayette “Herkesin kaderini kendi çabasýna baðladýk” diyor. Þimdi sormak istiyorum: “Ey fikri hür, vicdaný hür, irfaný hür …” AKP’nin genç, orta ve ileri yaþ mensuplarý! Vatan dediðiniz ne, ondan geriye ne kaldý ve nerede? AKP bu ülkeye güzel ve olumlu ne yaptý? Hangi alanlarda baþarýlý? Benim gibi karanlýk görüþlü birini ampullerinizle aydýnlatýrsanýz çok sevinirim. 2 Aðustos 19 Gölcük
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Osman AKTAÞ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |