..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Osman AKTAŞ




16 Kasım 2020
Ziya Selçuk'tan İnci Mercan  
Osman AKTAŞ
Bugün “Mesleki Gelişim Programı”nın ya da diğer adıyla ilk yarıyıl ara tatilinin ilk günü. Önce Doç. Dr. Adnan Boyacı'dan masallar, sonra Millî Eğitim Bakanı ve kişisel gelişim uzmanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’tan ninniler dinledik. Geleceğimiz ziya(n)landı


:IFH:
Bugün “Mesleki Gelişim Programı”nın ya da diğer adıyla ilk yarıyıl ara tatilinin ilk günü. Önce Doç. Dr. Adnan Boyacı'dan masallar, sonra Millî Eğitim Bakanı ve kişisel gelişim uzmanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’tan ninniler dinledik. Geleceğimiz ziya(n)landı.

Sayın Bakan’ın bunca zaman yaptığı konuşmalardan neler anlatacağını tahmin ediyordum, ancak ola ki, beni yanıltır, diye de umutlanıyordum. Sağ olsun kendileri beni yanıltmadılar. Aynı ninniyi bir kez daha Anadolu vurgusuyla söyledi ve konuşmasının yüzde onunda okulların güvenilirliğinden bahsetti, yüzde doksanında ise sağın solun gazını alma babında teşekkürle sonlandırdı.

Ben kısa bir özet geçeyim. EBA dünyanın en iyi sistemi, MEB dünyanın en başarılı bakanlığı, MEB öğretmenleri dünyanın en iyi marabaları, veliler bütün olumsuz koşullara rağmen, okulların açılmasını çok isteyen eğitim meraklıları, bilimsel ve sanatsal gelişim alanlarında öğrenciler dünyanın en ilgili ve duyarlı öğrencileri, ülkemiz eğitim alanında, covite rağmen, dünyanın en iyi eğitimini veren ülke… Daha ne olsun, değil mi? Benim gibi çatlak ses çıkaranlar, bu mükemmel eğitimi baltalamaktan başka bir şey düşünmeyen hilkat garibeleri...

Ben, yalnızca eğitimde takılıp kalmıyorum. Akşam yirmi bire kadar her türlü etkinliğin yapıldığı ve virüsün tehlike yaymadığı bir yerleşim yerinde; virüs neden saat yirmi birden sonra bir alışveriş merkezinde, bir sinemada, bir lokanta ya da kıraathanede tehlike saçıyor, bunu anlayamıyorum. Almış beş yaş üstüne sokağa çıkma yasağı geliyor, ama diğer kişiler hiçbir şey yokmuş gibi günlük hayatlarına akşam yirmi bire kadar devam ediyorlar. Ülke genelinde altmış beş yaş ve üzeri insanların kaçı acaba yakınlarından bağımsız evlerde yaşıyor? Bu insanların birlikte yaşadıkları insanlar sokaktan döndüklerinde (özellikle çocuklar) münasebete girme ve hastalığı bulaştırma riski yok mu?

kafelerde dolasan, AVM’lerde gezen, sinemalara giden, çay bahçelerinde oturan öğrenciler arınmış bir vaziyette okullara gittikleri, sosyal mesafe ve bütün hijyen kurallarına uygun hareket ettikleri için okullar en güvenilir yerler, öyle mi... Ben küçük bir yerleşim yerindeyim. Çalıştığım bu ilçede bir yığın öğretmen ve öğrenci hastalık taşıması yüzünden hastane ve evlerindeler. Bu mu güvenli ortam? Hangi ve nasıl bir güvenden bahsedildiğini anlamakta ben güçlük çekiyorum. Sanırım, doçent ya da profesör olmadığımdan konuya hâkim olamıyorum. Rahmetli dedemden daha etkili masallar dinliyoruz muhataplardan.

Kısaca eğitimde eylülden beri geçen süreyi değerlendireyim; dersine girdiğim online sistemde her sınıftan iki, arada bir üç kişi derse katıldı ve bu üç kişi sürekli değişti. Kimi çocuk da kamerayı açık bırakarak yarım saat süreyi bilgisayarla beni baş başa bırakarak doldurdu. Yüz yüze eğitimde ise gelen öğrenciler gelmesi gerekenin üçte birini ancak oluşturmaktalardı. Gelenlerin derdi, okul süresi içinde, okul dışındaki zamanlarını nasıl dolduracaklarının bir planlamasını yapmaktı. Acaba bahsi geçen o duyarlı kişileri görememem benim bakar kör olduğumun bir göstergesi ya da konuyu iyi irdeleyen sizlerin birkaç küçük örnekle Türkiye genelindeki temennileriniz mi?

Mesleki çalışma programı güzel bir sanal rahatlatma çalışması olmuş. Görmezden geleceklerimizi görmezden gelir, görmemiz istenenleri görürsek, çok hoş bir ülkede yaşıyoruz. Müzikler, tatiller, yüksek ücretler… Allah sizi inandırsın, büyük bir haz bu, bir enkazda insanın güzel bir film seyretmesi... Beş kuruşluk değeri kalmamış, karakteri yetmiş yerden zedelenmiş, ama bunun acını yaşamaya bile fırsat bulamamış, devlet kamburu bir varlığa bir haftalık da olsa güzel bir film seyrettirdiğiniz için ben de size çok teşekkür ederim.

Ben yazmaktan ve söylemekten yoruldum, ama hükümetin bu garip hayal dünyasına gerçekleri bir türlü sokamadım.

Edilen teşekkürlere minnettarız. Ancak teşekkürlerle bozuk düzenin yapısında bir değişiklik olmuyor. Bu durum vefa konuşmalarıyla nereye kadar sürdürülebilir? Enim görebildiğim tek gerçek eylem, eğitim sürecindeki dönem aralarına birer hafta ara tatil eklenmesi oldu. Başka bir şey görmedim.

Artık ciddi bir şeyler yapıldığını görüp yanılmak istiyorum. Ne yapılması gerektiğini eğer lütfedip sorarsanız, bunu da Allah’ın izniyle kısa ve uzun vadede yapılacakları daha önce yazmıştım, tekrar anlatabilirim.

sürç-i lisan eyledikse affola...

16 Kasım 20
Gölcük



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
10 Kasım
Sefiller ve Sefilliğe Kefiller
Millet Olmak İçin Toplumsal Değerler
Çağın Ütopyası
Bu Vatan
Yusuf Kuyusu Ya da Milli Eğitim
Vicdansız Medya Cahil Toplum
Sosyal Medyada ve Tanıtım Panolarında Dilencilik
Büyüklerin Toprak Kapmaca Oyunu
Yusuf Tekin Tekke ve Zaviye Bakanı mı

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İslam ve Rejim
İrade ve Kudret
Kanlı Temmuz
Devrimci Bir Derviş: Mehmet Akif
"Kadın Şairler Aşktan Bahsettikleri Zaman" Üzerine Birkaç Söz
Göğüs Kafesinde Kuş Yetiştiren Şair: Şükrü Çanku
Yazar ve Şairlerin Değişen Anatomisi ve Sosyal Statüsü
Kanlı Temmuz
17 Eylül ve Ülke Kaderini Değiştiren İdamlar
Sabahattin Ali

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi [Şiir]
Düş Geçiti [Şiir]
Saat Gökyüzüne Yaklaşıyor [Öykü]
Efsun [Öykü]
Sevgi Ya da Aşk Algısı [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Şairi [Deneme]
Aşkın Tarifi [Deneme]
Doğanın Çılgın Yaratığı ve Aşk [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]


Osman AKTAŞ kimdir?

1965 Erzurum doğdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta. Eserleri: 1. ayArsız; Uludağ Yayınları 2007 (Şiirler) 2. bermudayı tek geçmek; Cinius Yayınları 2016 (Şiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayınları 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUŞTUK; Cinius Yayınları (Kitap Eleştirileri) 5. cennet cazgırları; Cinius Yayınları 2017(Şiirler) 6. çorak düşler ülkesi; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 7. Yağmur Yankıları; Artus Yayınları 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çığlık; Cinius Yayınları 2018(Kitap Eleştirileri) 9. dar vakitte aşk; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 10. Âşık Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 11. Şuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayınları 2019 (Şairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ı aşk): Cinius Yayınları 2019 (Şiirler)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.