"Moda denilen şey o kadar çirkindir ki onu her altı ayda bir değiştirirler." -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Daha birkaç gün önce yangınlara yangın söndürme uçakları bulunamadığı, olan yangın uçaklarının da onarımı yapılamadığı için yangınlara müdahalede geç kalınmıştı. Yangınlarda çeşitli nedenlerden dolayı kontrol edilememiş, yaklaşık bir İstanbul kadar orman yanmıştı. Arkasından başlayan seller ve neredeyse haritadan silinmiş olan Bozkurt... Covid-19 salgını başladığında "Biz bize yeteriz" kampanyası başlatıldı. Kızılay Başkanı bütün yüzsüzlüğüyle katıldığı canlı yayında sunucuyu konuşturmamaya çalışıp, hep aynı şeyleri adeta bir papağan gibi tekrarlayarak, herkesten on lira dilenmeyi ihmal etmemiş, program boyu birkaç kez tekrarlamıştı. Şimdi AFAD aynı görevi üstlenmiş durumda. IMF'ye borç veriyoruz. Somali'ye 30 milyon dolar veriyoruz. Özel uçaklar alıyoruz. Saraylar yaptırıyoruz. “Kanal İstanbul” yaptırıyoruz. Her kademeden bürokratlara son model zırhlı makam araçları alıyoruz. Neredeyse her üç beş yılda bir doğal gaz buluyoruz. Yerli uçak, yerli otomobil yaptırıyoruz. Afgan ve Suriyeli sığınmacıların bakım ve onarımını saymıyorum bile. Yangınzedelere, selzedelere yardım yapmak için para bulamıyor, IBAN numarası veriyoruz yardım yerine. "Buyurun buradan yakın." Yangınların, sellerin alenen gösterilmesi halkı galeyana getirebilir endişesiyle haberlerde ayrıntılara magazin programları kadar süre ayrılması RTÜK tarafından yasaklanıyor. Halk tarafından uluslararası düzeyde yangın söndürme yardım çağrısı sosyal medyada "Türkiye Devleti'nin İtibarını zedeliyor" gerekçesiyle yasaklanıyor. Halka İBAN numarası verip 10 lira istemek, halkın pazar artıklarından gıda malzemeleri toplamaları, her ürün yüzde üç yüz, yüz de beş yüz artarken memur ve işçiye yüzde üç ile yüz de altı oranında zam vermek, öğretmenlik sertifikasın alıp atanamadığı için intihar eden gençlerin varlığı, yanlışlıklarla dolu ders kitaplarının okutulması, alt üst sınırın bir türlü belirlenemeyen yüksek öğrenim geçiş sınavları her nedense ülke itibarına zarar vermiyor. Ülke itibarını halk zedeliyor, ama birçok kesim tarafından kandırılanların yaptıkları yanlışlıklar ülke itibarını nasıl oluyorsa kurtarıyor. Acaba kendi ülkesinin çocuklarının nefes almasını sağlayacak ormanların korunması için yardım istenmesi mi ülke itibarını zedeliyor? Sadece, "İBB cami için aydınlatmadan temizliğe, güvenlikten bakım ve onarıma kadar toplam 290 milyon 601 bin 510 dolar harcadı. Sadece cami mimari aydınlatma işinin 6 milyon 640 bin 617 dolar tuttuğu belirlenirken, caminin inşaat maliyeti ise 66,5 milyon dolar olarak hesaplanıyor." Şimdi soruyorum, İstanbul'da neredeyse her yüz metrede bir cami varken bu camiye ne gerek vardı? Bu cami için harcanan parayla kaç tane yangın söndürme uçağı alınabilir, sel felaketi mağdurlarının kaçına ne kadar yardım yapılabilirdi? Kiminin içi kan ağlıyor, kimisi işlevini kaybetme durumuna gelmiş bir devletten medet umuyor, kimisi, bir evliya zannettiğinin peşinden cennet hayalleri kuruyor. Biz de cellat ile musalla arasında adalete güvenmenin bir yolunu arıyoruz. Bakıyorum da Çanakkale'de verilen iki yüz elli küsur bin şehit bu vatanı, bu şekilde hor kullanıp, satılsın diye mi bıraktı? Bu vatanı bıraktıkları kişiler şimdi neredeler? Bu itibar kaygısından başka bir şey düşünmeyen adamlar vatanseverlerse, biz neyiz? Aziz Nesin’in ölümünden önce söylediği bir söz var beni çok etkileyen, mealen, "Ey sevgili halkım, size Allahaısmarladık demeyi çok isterdim, ama öyle güzel uyuyordunuz ki, uyandırmaya kıyamadım." Ben de çok kızsam da kıyamıyorum; bu millet, bu vatan ve bu egemenlik benim. Kaybedersem sığınacağım bir ülke yok. Ne mizacım, ne karakterim buna elverişli, ne başka ülkeler buna fırsat tanır. Umarım bu uyuma numarasından çabuk vazgeçersiniz benim sevgili milletim. 17 Ağustos 21 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |