Bir takým þeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsýnýz. Ben ise bir takým þeyler düþlerim ve "Niye olmasýn?" diye sorarým. -George Bernard Shaw |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Bakýyorum senden haber alamamak, sadece bir haber alamamaya benzemiyor artýk.. Oysa gün olur ölüm bile ölüme benzemez. Oda, Dante’nin cehennemi; perde, Eliot’un sýkýntýsý; bir demet gül, Giritli Keþiþ’in kirli saçlarý gibi izlenimler býrakýr da geçer gider… Ve gün olur o gün insan adýný, adýnýn çaðrýþýmýný bile unutur. Sonra turuncu mu turuncu kýzýl mý kýzýl bir bakýrlýk çöker yüreklerimize; içine ne katarsak, ne atarsak zehirleþip bol köpüklü bir yeþil olup çýkar.. Þimdi müsait olduðunda bir “merhaba” yazsaydýn -ki bu mümkün deðil- sevinir miydim acaba? Ýnsan bir ay bekler de sevinir, bir gün bekler de sevinmez kimi zaman.. Öyle sanýyorum ki, beni sevinmeye, mutsuzluða alýþtýrýyor gibisin.. Doðru mu bu düþüncem acaba? Yani bilemiyorum ki bilmem de mümkün deðildir herhalde! Ama bildiðim bir þey varsa o da þu: sözlerine, yazýlarýna garip bir solgunluk sinmiþ. Hani gülüyorsun ama düþünceli gibisin. Hiç beklemediðim anda içini dökecek gibi yazýyorsun ama yazan sanki sen deðilsin. Eskiden her fýrsatta kendini hatýrlatan bir þeyler bulur seslenirdin de þimdi sesin bile çýkmýyor. Evden dýþarý çýkmadan bir sigara yakýp, bir kahve içip sonra önündeki bebelerin kaðýtlarýný okuyor, sonra “özlemek” kelimesinden yola çýkarak çok sevdiðin gecede uzaklara dalýveriyorsun belki de… Belki de kurgum ve bu fikirlerim boþtur! Hatta boþtan öte yanlýþtýr. Aslýna bakarsan yanlýþ. Peki, madem yanlýþ, o halde ben ne diye böylesine gevezelikler yapýyorum? Sanýyorum insan yaþadýðýný deðil de yaþayacaðýný ümit edip seviyor. Ne dersin? Doðru mu bu? Evet, sonra kendimi düþünüyorum; ne yapmaya çalýþtýðýmý, neyi amaçladýðýmý, ne için yaþadýðýmý, bana istediðim önemi vermeni… bencil kendimi düþünüyorum senin tabirinle. Hepsi bir tarafa, artýk kötümserliðe alýþmýþ ama buna raðmen mutlu biriyim. Gökyüzü, deniz, martýlar, aðaçlar, sokak kedileri vb… Her hâlükârda mavi bir tabuttun içindeyim Leyla. Oturduðum odanýn duvarlarý her gece sýkýþtýrýyor yüreðimi. Odamdaki saatin tik taklarý sinirlerimi bozduðu için pillerini çýkartýp çöpe attým. Hazýr balkona çýkmýþken gökyüzüne baktým. Hiç bir þey görünmüyor gökyüzünde. Çünkü yaðmur yaðýyor burada. Penceremin karþýsýndaki caddede bir ergen arabasýnýn lastiðini yakarcasýna pati çektiriyor. Sesten rahatsýz olan biri pencereden hem baðýrýp hem de pati çeken arabaya doðru silahla ateþ açýyor. Þaka deðil gerçekten ateþ ediyor. Bu olaylardan sonra benim de kalemim iptal oluyor artýk.. Zaten budalanýn önde gideniyim. Ne diye yeryüzüne bakýyorsam deðil mi? Eskiden odamda odaklanacak bir þey bulamazsam önümdeki kül tablasýnýn içindeki izmaritleri sayardým. Þimdi elektronik sigaranýn baþlýðýný çýkartýp içindeki çilek aromalý likitin oranýna bakýyorum… Ne büyük dert… “ki çýkarsa bir aný o renksiz maðarasýndan görülmemiþ bir þekilde intihar ederdi” demiþ biri sonra A.Camus abimizin þu sözü geliyor aklýma: “Önemli olan insanýn olabildiði kadar mertçe yaþamasý deðil, olabildiði kadar dolu olarak yaþamasýdýr.” Biliyor musun bu söze inanmayý gerçekten çok isterdim. Peki ya sen? Sen de inanmak ister miydin? “iþte bu benim yüreðimdir. -atmýyor Ýþte kar düþüyor gözlerime.” Cummings de böyle buyurmuþ sýkýntýsýný sevdiðine… Leyla, acaba sana “sevgilim” dediðim zaman mý unuttun beni sevmeyi”. Týrnak içindeki cümle bir þiire mýsra olabilir mi acaba ne dersin? Ne ise… M. Cevdet Anday’ýn “Yeni Baþtan” þiiriyle yazýmý sonlandýrmak ve düþünürken uyumak istiyorum. Þair: “Tam üç ay hasta yattým, kendimi bilmeden ve þehrin sokaklarýný, tavlada dübeþ kapýsýný unuttum. sevdiðim kýzýn yüzünü. þimdi ne güzel, yeni baþtan yürümeye ve sevmeye baþlamak!” diye yazmýþ. Çok lirik… Acayip lirik bu þiir ve konuþuyor þair kendi kendine ben gibi… Bugün rüyamda seni lacivert pantolonlu ve kýrmýzý bir paltonun içinde görmeyi istiyorum. Bu düþünceyi hemen sevdim! Sonra, ben seni de çok seviyorum Leyla? Hani “Sen” var ya, iþte onu.. Bu zamana kadar sana hiç inandýrýcý gelmedi belki sevgim biliyorum ama sevdim! Ah benim deli sevgilim.. Gözüne kaçan toza kýzýp dünyayý ateþe veren tanrýlara benzetiyorum ben seni.. Bazan da çocuktan daha çocuk oluyorsun. Bilemiyorum ki nereni sevsem, bir de bakmýþým baþka sevilecek bir yanýn daha çýkýyor ortaya. Yetiþebilirsen yetiþ! Dünyayý, hayatý, sever gibi seviyorum iþte seni. Ve seni solumaktan baþka hiçbir þey gelmiyor elimden. Sana “sevgilim” demek var ya, bu var ya… acayip önemli. Keþke sen de bunu söylesen ve o muhteþem hazzý tatmýþ olsan. Nasip deyip geçeyim. Kal saðlýcakla…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © Yûþa Irmak, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |