"Yarın diye bir şey yoktur, sadece bugünden daha az uyuduğumuz bir sonraki 'bugün' vardır." - **Franz Kafka (kurgusal)**"

Öykü

Ben ve Ben

Sevgiyi öğrenme iddiasıyla ilk çıktığında bilgi işlem ünitesi zarar görmüş , programlarını çökmekten zor kurtarmıştım. Son günlerde kendine reset atıp duruyordu . Şimdi ona üzülmüyorum zaten tüm elektronik akrabalarım gibi ben ve o da yüksek enerjili foton kuşağına girdiğimizde çalışamaz duruma gelecektik .

Tecavüz

Başlık bulamadım, öylesine yazdım. Sonunu da henüz yazmadım. Belki yazarım belki de yazmam.

KİTAP İZLERİ

Kayıp Tanrılar Ülkesi

Ahmet Ümit

Zeus Berlin Sokaklarında: Ahmet Ümit'ten Mitoloji, Cinayet ve Hafıza Üzerine Bir Roman Ya eski tanrılar ölmemiş, sadece unutulmuşsa? Ve içlerinden biri, bu umursamazlığa öfkelenip modern
İncelemeyi Oku

Kötücül Ruhlar Dergâhı

Bir tespihe dizilmiş son boncuğum ben, ağdalı bir kıvamda dönen, dönen... Karar kılınıp da davet edildiğimde sahneye, sonsuzmuş gibi duran dönüşüm de son bulacak, işte o vakit bana yol görünecek. Ayan beyan anlatılacak ne yapmam gerektiği. Olgun bir meyve gibi düşeceğim dalımdan sonra. Ama önce olgunlaşmam gerekiyor, biliyorum.

Alaca Bulaca 1

-Anne bu amca ne yapıyor?
-Boş ver kızım, diyor annesi. Boş ver sen hadi yürü, çabuk.
Küçük kıza adamın ne yaptığını nasıl anlatacağını bilemiyor. Kolayına kaçıyor,
-Boş ver kızım o adamı, diyor yeniden. Teyzen bizi bekliyor. Hadi yürü biraz, çabuk

Vedasız Ayrılıklardan Selamsız Sürgünlere Yolculuk

Mutluluğun kutusuna doldurulup paketlenen yalancı ayrılıklar yeniymiş gibi satılıyordu kırmızı halılı tezgahların üstünde ve halıların üstündeki o kırmızıların bir önceki hatıralardan kalan son emanet olduğunu bilemezdi daha önce bu yolu kullanmayanlar.Oysa ayrılıklar daha çok yaşıyor insanın toprağa sevdasından.Bu yüzden toprağın son emanetini güller taşıyor hemde en kırmızısından...

Musa' Yı Sevgi Öldürdü

Musa bu ne zaman ne yapacağını kestirmek zordur. Bazen neşe içinde, bazen Karadeniz de batan gemileri sahiplenir. Aynı dönem aynı okulun iki ayrı bölümünde iki toy taşra öğrencisi... Musa ve ben... Gözümüz açılmadan elimizde valiz Ankara yollarındayız. Kayıt sırasında tanıdım ilk kez onu. Tanışma o tanışma, uzun süren

Bir Cesedin Elini Tutuyorsun

Şimdi gözlerime bakıyor ve bir kelime düşmesini bekliyorsun dilimden.Eskisi gibi elini tutarken parmaklarımı parmaklarına karıştırmamı,nefesimle saçlarını okşamamı bekliyorsun ama dedim ya gözlerime boşuna bakma sevgili;sen artık bir cesedin elini tutuyorsun ve gözlerimden artık sana da kurak mevsimler...

Yağmur

Endüstri toplumları yağmuru sevmez.Bu hastalık bizim topluma da sirayet etti.Ancak bizler hayatımızın en önemli varlık kaynaklarından bu varlığa hem şükran duyduğumuz ve hem de ihtiyacımız olduğundan,ona asla sırt çeviremeyiz.Ancak genç nesil üzerinde bir istatistik yaparsanız hayal kırıklığına uğrarsınız.

KİTAP İZLERİ

Ayaşlı ile Kiracıları

Memduh Şevket Esendal

Ankara'da Bir Apartman Dairesi: Cumhuriyet'in Mikrokozmosu Memduh Şevket Esendal'ın ilk olarak 1934'te yayımlanan ve adeta bir edebi zaman kapsülü niteliği taşıyan romanı Ayaşlı ile Kiracıları,
İncelemeyi Oku
Başa Dön