Öykü

yazı resim

Kasabanın Delisi

“Delinin iyisi senin sülalenden çıkar!” diye bağıra çağıra içeri girdi. Hani burnundan soluyor, derler ya, öyle. Geldi, karşımdaki koltuğa oturdu:
\- Bana bir dilekçe yaz. Yukarıya!
\- Nereye yukarıya?
\- En yukarıda kim var bilmiyor musun?

Zaman, Mekan - Patates, Soğan

Küçük Sude tren istasyonun merdivenlerinden karanlık dehlize ilerlerken artık kuşları göremediği için üzüldü. Annesi her zaman acele ettiriyordu. Ve nedense her zaman gidecekleri yere geç kalıyorlardı. Oysa serçelerin hiç acelesi yoktu.

Ben Geldim Anne

Okuldan hızlı adımlarla koşarcasına eve doğru ilerleyen sabriye'nin yüzündeki gülümseme ne kadar neşeli olduğunun bir göstergesiydi o gün. Yolda karşılaştığı arkadaşlarının iyi günler dileklerini bile neşeli bir şekilde hızlı hızlı cevaplayıp yine hızlı adımlarla eve doğru ilerlemekteydi.

Bilinmedik Bir Zaman

Kadın bağdaş kurup oturuyordu. Yaklaştıkça onun dadesi olmadığını fark etti.Bu onun için büyük bir hüsrandı. Ter içinde kalmıştı. Dadesinin ona ördüğü işliği giymek için geri dönüp giderken kadın seslendi arkasından

Altannnnn...

Aldatmak kendini kandırmaktır aslında. Kendimizi aldatırız her başka tene deydiğimizde. Aşk değil aşkın reddidir aldatmak. Ve büyük bir kandırmacadır karşımızda ki için. Yakalanmayacağımızı sanırken aptal durumuna düşmektir aldatmak. Aldaymak aldanmaktır aslında.

Babamı Bulmak

Annem “Senin baban var ama nerde, bilmiyorum “ dedikten sonra bana duvarlar boyunca uzanan kitaplığını göstererek “Ama bak bir sürü kitabın var” demişti.

Koleksiyoncu Amca

1991 ile 1998 yılları arasında memuriyet görevim nedeniyle Bayburt’ta yaşadım. İşyerimiz Bayburt’un Erzurum yönünde girişinde şehir merkezine üç, dört km uzaktaydı. Misafirhanemiz de aynı işyeri içindeydi. Mesai arkadaşlarım genelde göreve yeni başlamış, bekar arkadaşlardan oluşuyordu. Misafirhanede akşamları yemek çıkmadığından dolayı yemek yemek için topluca şehre giderdik.

Mezar Taşları

Kötü yaşadı:kurnazca,yakıp yıkarak ve aldırmayarak.Ama iyi öldü dediler.İyi ve masumca…Söylediklerine göre ölmeden önce bir çocuğunki gibiymiş hareketleri…Yağmurda zıpzıp zıplıyormuş..
Bilmiyorum, bunun tarifi nasıl olur.İnsan kendi canına kıyma noktasına geldiğinde benim de ümitlerim bitmiş oldu.İlk katil Kabil,ilk maktul de Habil’di…Peki ilk kim yaşadı hem katilliği hem de

Başa Dön