Kadın ve Dünya Üzerine

Kadının Dünyası

yazı resim

Güneş olduğundan önce mi doğmuştu bugün.Sanki dün sabahtan beri hiç batmamıştı.Bu sıcağın başka bi izahı olamazdı.Bir pazar sabahı ancak bu kadar bunaltıcı olabilirdi.Ve olmuştu.Kışı daha çok severim ,kat kat giyinir salaş bi ruh haline bürünürüm o aylarda.Yaz aylarıysa hiç benden değil.Paçoz gibi görünmeninde iyi yanları vardır elbet lakin kendi üzerimde iyi durmayan bi takım elbise gibi yaz mevsimi.Üstelik lacivert bi takım.
Kahvaltı yaptığım tek gün pazar.Daha doğrusu yapmaya çalıştığım.Her pazar sabit olan bi kaç şey var.Çay ve ekmek.Gerisi bi arkadaşa bakıp çıkıcaz edasında .Gözümün sürekli saatte olmasını da garipsemeyin.Dedim ya bugün pazar.Görmeyi ümit ettiğim insanlar,dinlemeyi sevdiğim şarkılar bekler beni.Bekletmemeli bir dakika bile.Zaman geldiğinde,uzaya fırlatılan roket gibi şaşmaz bi geri sayımla fırlatmalıyım bakışlarımı .
Aynı saatte aynı yerdeyim.Semtin tek yeşilliği.Yeşil denemesede grinin yanında her renk yeşil bana.Çocuklar sanki yıllardır kaydırak görmemişcesine saldırıyolar oyun aletlerine.Salıncakta ise üç kişi kuyrukta.İçten içe mırıldanmalar var.Bilmem kaç dakikadır biniyosun hadi artık in gibilerinden dertlenmeler.İtişler kakışlar cabası.Bir şeyler eksik.Aletler burda ,çocuklarda .Yeşil her zaman ki gibi soluk .Ama o da burda.Eksik benim gözümde .Göremiyorum nerde , neden gelmedi ki .Yapmazdı böyle .Aramızda anlaşma da yoktu ama her pazar geleceğini bilirdim.
Evliydi o .İki yaşında bi oğlu ve kendinden bilmem kaç yaş büyük de bir kocası.Görseniz adamı, kadın ne günah işlemiş dersiniz.Zamanında biraz araştırmıştım.Mahallede fazla kişi bilmez ama bunlar Sivas'tan gelmişler.Kadının güldüğünü daha önce gören hiç kimse yok.Ben bi kere tebessüm ettiğini anımsıyorum ama niye olduğunu bilmem.Kocası denen insan kaçırmış kızı .Ailesi de kız ortada kalmasın,aman ha adımız çıkmasın diye seve seve vermişler.Tabii bir de kızın babasına verilen new holland traktör var.Anladınız siz .Kadının traktör kadar değeri yok.
Heh işte geliyo .Ne güneşin önemi kaldı ne çığlık çığlığa çocuk seslerinin.Başı önde geliyo hayırdır .Gözümü ayırmıyorum hiç.Pür dikkat ,tetiği çeksem gözlerim mermi gibi hedefe gidecek .Aman aman ,dudağının sol üst tarafı yara bantlı.Gözün çevresi hafif mor.Dövmüş kocası belli.
Çocuk ilk defa parka ağlayarak geliyordu.Kadında dokunsalar ağlayacak gibi.Elini bir sıkıyor ki çocuğun sormayın.Elini bıraktığı gibi ,kaçtı çocuk .Kaydırak ya da salıncak için değil bu kaçış.Sanki canını kurtarmanın derdinde.Peşinde iki üç adım attı kadın fakat sonra durdu geri çekildi.Bi sigara yaktı.Sigarası henüz bitmişti ki çocuk koştururken yere düştü.Aman yarabbi nasıl bi öfe bu.Neyin öfkesi.Sanki bi savaştayız ve on metre ileride düşman askerleriyle süngü süngüye savaşıyoruz.Yerinden fırladığı gibi çocuğun üzerine koştu.Ensesinden tuttu ve iki üç tokat ve çokça bedduadan sonra bıraktı.Sevmiyordu belli.Suçu kadında bulamıyorudum nedense.Kendi kararlarını veremediği bir hayata,kendi romanına başkasının cümleleriyle başlamıştı.Çıkan meyveyi nasıl sevebilir ki.Çocuğun suçu yoktu,kadın bunu biliyor olmalıydı ama yine de içinde ki öfke dinmek bilmiyordu.Annesine babasına ,iki abisi ve ablasına sövmek istiyor ve sövüyorda bence.
Biz ne zaman bu hale geldik.Toplum namusu bacak arasında aradıkça,yeryüzünde insanlık bulmak zor.Kimin adına kimi koruyoruz.Soruyorum size..O anne baba kızlarına, ne de güzel ne namuslu bi hayat verdi.'Aman ailemizin şerefine zeval gelmesin'.Senin şerefin-namusun bacaklarının arasında olabilir.Benim ki öyle değil.Çünkü insan etten kemikten daha fazlası bana göre.Kararlar verin ve arkasında durun ,asla ve asla başkalarının size biçtiği hayatı yaşamayın.Ben dahil hiç kimse, seni senden daha iyi koruyamam..Kendi kararların seni ya mutlu eder ya mutsuz.Başkalarının kararları istisnasız her şekilde seni mutsuz eder..Seçim senin ...

Başa Dön