|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Azmi, Bir Kadın, Bir Çocuk, Bir Bebek
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
AZM, BİR KADIN, BİR ÇOCUK, BİR BEBEK
41 yaşındaki Azmi, hayvan tüccarıydı mutlu hayatında, sığır üretip satardı, bu işlerin içinde büyümüştü, babasının işi buydu, kurbanlık için da et ve et ürünleri üreten şirketler için. Köyde bir çiftliği vardı, tarlaları vardı. Ondan sığır
satın almak için gelen bir baba ve iki oğlu vardı, kamyonla, dört sığır satın almışlardı, asmanın altında çay kahve içmişlerdi,
Azmi müşterisi şişman adamı ve iki gen
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Şairler |
241
|
|
|
|
Her insan fikir ve düşüncelerini bir başkasıyla paylaşmak ister/paylaştıkça rahatlar ama şair ve yazar herkesten daha çok yapar bunu.
O yüzden şair ve yazarlar herkesten daha çok günahkâr insanlardır. |
|
242
|
|
|
|
Zola'yı ucundan, fakat samimi anlatmaya çalışan birkaç satır. Hepsi bu! |
|
243
|
|
|
|
Ahmet Hakan’la teşriki mesaim falan olmamış.
Tanımam etmem kendisini...
Ancak gazetecilik kimliğiyle, farklı üslubuyla okuyucusundan bağımlılık yapmış bir gazeteci olarak tanırım onu.
Ahmet Hakan’ı –bir zamanlar- “Kanal 7” de sunduğu haber spikerliğiyle sevdim. “İskele Sancak” daki farklı yorumlarıyla dikkat kesildim. Onun “bir kalemşör” olduğundan haberim bile yoktu. Sonra n’olduysa “Kanal 7”den ayrıldı.
Veya ayırdılar…
Ama şu bir gerçek ki insanlar kolay yetişmiyor…
Bu memlekette yetişmiş insanların kadri kıymetini bilmiyoruz/bilmemiz gerekir.
|
|
244
|
|
|
|
Herkes şiir yazar ama benim şairim bir başka yazardı…
Köşe yazısı yazan çok sayıda yazar ve şair var; ama benim şairim “gerdanlık” denilen bir dörtlükle başlardı gazetedeki köşe yazılarına…
Benim şairim yalnız şair değil hem yazar, hem şair, hem de bir ozandı…
Onunla yüz yüze Malatya’da tanıştım. Beklenilenin çok üstünde bir mütevazi ve ilgi gösterdi bana.
Kendisiyle tanıştığım sıralarda ilk kitabım; “Bir İdamlık Kent” yeni çıkmıştı.
Kaldığı otelin dinlenme salonunda ayağa kalkarak karşıladı bizi. Bir kez de kitaptan dolayı kalktı sarıldı.
Dibinde inciler saklı derin bir derya gibiydi benim şairim. İlminin, irfanının incilerine ulaşabilmem için, bu yolda daha çok kulaç açıp daha çok dalmam gerektiğini yüz yüze/baş başa yapmış olduğumuz sohbetlerinden anladım.
Şairleri severim ancak gerçek şairimin kim olduğunu da o vakit anladım.
Şimdi haber aldım;‘şairim ölmüş’ diyorlar…
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun…
Allah ona yazdığı o güzel şiiriler ve yazılar harfi sayısınca rahmet eylesin…
Mekânı Cennet olsun şairimin. |
|
245
|
|
|
|
“Tirşikci gazeteci” ne demek?
“Tirşikci gazeteciler” kim?
Tirşikci gazeteci; hep sağda solda karın doyurma peşinde koşuşturanlardır.
Tirşikci gazeteciler; açlığını birilerinin uzattığı ekmekle giderip, kendisini doyuranların yanında kuyruksallayanlardır.
Bu nedenle Tirşikci gazeteciler; dış mihraklı beslenip kendi öz değerlerine saldırırlar hep…
Tirşikci gazeteciler; birileri tarafında beslenilip ortaya çıkartılarak, memleketinin ve insanının öz yargı değerlerine saldıran her gazeteci Tirşikci gazetecidir…
Kendi kişisel çıkarlarını, memleket meselelerinin üstünden tutarak, gerçeklerden çok ve beslendiği efendilerinin öne sürdüğü suni gündemlerle kalemşörluk yapmaya kakışan her gazeteci Tirşikci gazetecidir… |
|
246
|
|
|
|
Okurlarla buluşacak olmak, güzel bir duygu.... |
|
247
|
|
|
|
Ben hür bir düşüm, bastığım yerden çok, söylediklerime dikkat etmeliyim... |
|
248
|
|
|
|
Stephen King hakkında düşüncelerim. Bunu da lisede yazdım. |
|
249
|
|
|
|
Yazılarımı kocaman kocaman harflerle dergilerde, kitaplarda yayınlayın. Başlığın üzerine de yakışıklı bir fotoğrafımı koyun. Görenler hayran kalsın. Kıskananlar çatlasın…
|
|
250
|
|
|
|
şu an ağlıyorum, dolabımı dağıtıyorum, makyaj yapıyorum, hala bardak kırıyorum ...yani hala... |
|
251
|
|
|
|
Günümüzde Şair ve Yazarlar, ne yazık ki hem yetkili mercilerin hem de toplumun hışmına uğramış bir vaziyette kenara itilmişliğin ağır hüznünü yaşamaktadırlar.Bu konuyu işlemeye ve irdelemeye çalıştım... |
|
252
|
|
|
|
Ufukta iki geminin üstüste geldiği o anda, yeni doğan Ay da, batan güneşe pas vermektedir... |
|
253
|
|
|
|
Huzur Sokağı’ size ne ifade eder bilmem ama benim için… Huzur Sokağı’nı çocukluktan gençliğe ilk adım attığım yıllarımda okumuştum… Anlaşılan yeni sezonun favori dizilerinden biri olacak Huzur Sokağı.
|
|
254
|
|
|
|
bir üstattı O..çoğunun dimağında hoş sadalar bırakacak yaptıkları..hasılı, 'bu kubbede hoş bir sada bırakanlardan!'
öyle olmak ümidyle yazıldı.. |
|
255
|
|
|
|
Ali Tuluk, Kıbrıslı bir şair. Şiiri kendine dert etmiş emektar bir şiir işçisi. Kendisine Vefa Arayan Şair diyor. Bu vefayı da O, şiirlerde buluyor. Şiirlerinde aşkı, segiyi, dostluğu anlatıyor. Ama onun şiirlerinde hep acı, gam keder vardır. Mutluluk yoktur. Kendi yarattığı dünyasında barı ve huzur içinde yaşamak ister... |
|
256
|
|
|
|
Elimde; Ahmet Kekeç’in “Birey yayıncılıkta çıkan 140. Kitabı…
“Kalanlar...”
Vedat Türkali’nin (Bir rivayete göre Türkali’nin ilk kitabı) “Bir Gün Tek Başına” yı geçen kış okumuştum. Ama Ahmet Kekeç’in “Yağmurdan Sonra”yı ondan önce okumuştum. Doğrusunu söylemek gerekirse “Bir Gün Tek Başına” ile “Yağmurdan Sonra” yı birbirine çok benzettim. Hatta “Bir Gün Tek Başına” yı okurken, (zaman zaman; “acaba ‘Yağmurdan Sonra’yı mı okuyorum…” diye tereddütler geçirdim… .
|
|
257
|
|
|
|
Osmanlı Devleti’nin altı yüz yıllık uzun ömrü,bütün dünya devletlerinin ilgisini çekmiştir.Bir devletin bu denli uzun müddet yaşaması dikkate şayandır.Bunun sırrı,sözkonusu devletin köklü ve âdil bir adalet mekanizmasına sahip olmasında aranmalıdı |
|
258
|
|
|
|
bana bir buket aşk sunarmısın acaba?... |
|
259
|
|
|
|
Tevfik Fikret,Servet-i Fünûn Topluluğunun başta gelen şairlerinden birisidir.Hatta bu edebî kitlenin yayın organı olan Servet-i Fünûn dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yapmıştır.Şiirlerini “Rübab-ı Şikeste” adlı eserde bir araya get |
|
260
|
|
|
|
Merhum Mehmet Akif,dünü,bugünü ve yarını engin ufkuyla kuşatan mümtaz bir inanç abidesiydi.Bir ahlâk,ülkü ve aksiyon adamıydı. |
|
|
|