Defin
(Burak Mollamehmetoğlu) 4 Mart 2005 |
Yeraltı |
| |
Musalla taşında bekleyen, yeşil örtülere bürünmüş uğursuz tabuttaki adamı, avludaki herkes tanırdı. Büyük mermer avluda bekleşen, saf tutmuş bir avuç adam ve berilerinde karalara bürünmüş, kızarık gözlü kadınlar, beraberce yas tutuyorlardı. |
|
Geçit
(Burak Mollamehmetoğlu) 7 Mart 2005 |
Yeraltı |
| |
Hiçbir insan, hiçbir geçidi isteyerek bulamaz. Eğer bulursa, bu kesinlikle şansın büyüsüdür, yada geçitte bekleyen melunlar vardır... |
|
Yol Bitti
(Burak Mollamehmetoğlu) 12 Mart 2005 |
Beklenmedik |
| |
Rüya içinde rüya görmek zordur, ama hoştur... Peki rüya içinde rüya olmak?.. |
|
Soysuz Ev
(Burak Mollamehmetoğlu) 18 Mart 2005 |
Yeraltı |
| |
... eski ve aciz durumdaki pencerelerim hem iki tanecikti, hem de giriş katında oturduğum apartmanın arka tarafına, diğer apartmanlarla çevrili, içinde tek katlı, sıradan bir evin olduğu ıssız bir bahçeye bakardı... |
|
Boşa Harcanmış Bir Gece
(Burak Mollamehmetoğlu) 14 Mart 2005 |
Yeraltı |
| |
..Bak orada, trafik lambasının yanında. Şeytanın kadını! Elimi mahvetti! Ruhumu kararttı! Ama başka kimseye zarar veremeyecek... |
|
Yüceler
(Burak Mollamehmetoğlu) 18 Ağustos 2005 |
Yeraltı |
| |
Ne zaman Yüceler zirvelerine karalar bağlasa, hep o şaibeli sessizlik çökerdi kasabanın üstüne. Evlerin ışıkları soluklaşır, gece kara bir deliğe dönerdi. |
|
Andık
(Burak Mollamehmetoğlu) 28 Mart 2005 |
Yeraltı |
| |
Kocakarı masalları arasında geçirdiğim son gece bu. |
|
Ruh Yiyen
(Burak Mollamehmetoğlu) 30 Mart 2005 |
Yeraltı |
| |
Fakat ellerindeki imkanlar sadece bu akşamla sınırlı kalanlar ve yapmak istediği o kadar çok şey arasında hangisine öncelik verilmesi gerektiğine bir türlü karar veremeyenler de yok değildi. Zaten çoğu ‘ne yapsak, ne yapsak?’ diyerek geceyi tü |
|
Beyaz El
(Burak Mollamehmetoğlu) 1 Nisan 2005 |
Gerilim |
| |
...Keşke anneannemlerin köydeki bu evine gelmemiş olsaydım diye başlıyorum söze... |
|
Kaybolan
(Burak Mollamehmetoğlu) 4 Mayıs 2005 |
Yeraltı |
| |
Kapı çalındı...
Israrla...
Şiddetle vuruluyor ahşap kapının yüzeyine.
Son bir uyanıklık içimdeki şimdi...
Birileri bağırıyor dışarıdan... |
|
Kabirci
(Burak Mollamehmetoğlu) 1 Temmuz 2005 |
Yeraltı |
| |
Çünkü er ya da geç karşılaşacaksınız... |
|
Nu'karh Anlatıları
(Burak Mollamehmetoğlu) 8 Temmuz 2005 |
Fantastik |
| |
...Ülkem Batı Kıtası’nın doğusunda, Çorak Topraklara komşu bir konumdadır. Batının kuzeyindeki dimdik ve yüksek ağaçların yurdu ile batının güneyindeki nemli ülkede yaşayan ıslak derili halkın vatanı arasına sıkışmıştır... |
|
Nu'karh Anlatıları II
(Burak Mollamehmetoğlu) 1 Eylül 2005 |
Fantastik |
| |
Avucuna döktüğü tozlara doğru fısıldayarak konuştu ve sarı bir ışık elini sardı. Işığın içinden bir hava kabarcığına benzer, yuvarlak ama kıvranıp duran sarı bir küre çıktı. Küre rüzgâra kapılmadan, temkinle iki avucu arasına aldı ve üzerine mesajı fısıld |
|
Nu'karh Anlatıları III
(Burak Mollamehmetoğlu) 7 Eylül 2005 |
Fantastik |
| |
“Beni buraya gönderdiler ki, adaletli olduklarını bilin! Kaholi Orduları Batıya iniyor… " |
|
Dikkat Et! Tavandan Kan Damlıyor.
(Burak Mollamehmetoğlu) 21 Kasım 2005 |
Yeraltı |
| |
..İşte bir el uzanıyor duvarın köşesinden! Yeşil ve yedi parmaklı. Bileksiz çocuk eline, elin tuttuğu resme uzanıyor şimdi.. |
|
Ecele Giden Yol
(Burak Mollamehmetoğlu) 30 Kasım 2005 |
Yeraltı |
| |
...Ne melun bir oyunun içinde olduğunu endişeyle düşünerek irkildi. Ve beklenmedik bir zamanda içinde biriken tüm dehşeti geri geldi, resmin cazibesi alevlere teslim olmuştu. Hemen işe koyuldu... |
|
Atla!
(Burak Mollamehmetoğlu) 23 Aralık 2005 |
Deneysel |
| |
“Bu haksızlık!” demişti. |
|
Fesat Ağacı'nın Ardı
(Burak Mollamehmetoğlu) 17 Haziran 2006 |
Yeraltı |
| |
İstanbul’un mehtapla şereflendirilmiş göğü, hepsinin garabet ve habis çığlıklarıyla ağırlaştı. Sabah kimse korkusunu üzerinden atamamıştı… Cinler de…
|
|
400 Küp
(Burak Mollamehmetoğlu) 6 Şubat 2007 |
Yeraltı |
| |
Canlanıyordu...CANLANIYORDU!! |
|
Garip Bir Buluşma
(Burak 'Finrod' Mollamehmetoğlu) 1 Mart 2008 |
Yeraltı |
| |
Kimse farkında mı? Hayır... Farkında olmalılar mı? Tabii ki hayır. Az sonra olacakların kimse farkında olacak mı peki? İşte bu belirsiz... |
|
Nokta
(Burak 'Finrod' Mollamehmetoğlu) 31 Aralık 2008 |
Yeraltı |
| |
Bitiyordu! Bu elem, kahır, bu fanilik, yer-gök, gündüz-gece… Noktaydı bu… Nokta! |
|
Cennet
(Burak 'Finrod' Mollamehmetoğlu) 3 Şubat 2009 |
Yeraltı |
| |
...Gerekirse çirkefleşecek, her türlü saldırıyı mubah sayacaktı... |
|
Mezarımı Derin Kaz
(Burak 'Finrod' Mollamehmetoğlu) 11 Mart 2009 |
Yeraltı |
| |
“Bana yazıklar olsun! Kardeşimin ayıbını örtmek için, bu kargadan da mı aciz oldum?” |
|
Oda - - - 1 -
(Burak 'Finrod' Mollamehmetoğlu) 17 Ekim 2009 |
Yeraltı |
| |
‘İçindeki boşluğu görmezden gelme. Düşmekten ancak kabullenerek kurtulursun.’ |
|
|
Ben kabirciyim. Bu benim işim. Tek değilim; aynı anda pek çok yerdeyim. Ama konuşurken tekim. Hem gündüzü severim, hem geceyi. Adım uygunsuz mu buna?.. Olsun. Ben içinizdeki korkuyu anlamam, ne de yılgınlığı. Yine de korktuklarım var mıdır diye sorarsanız bu alemde, hiç düşünmedim derim size. Çünkü ölümün olduğu yer evim, gözümün gördüğü kabristandır, bilmem anlatabildim mi?
|
|