..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bütün sanatlarda insaný þaþýrtan bir yan vardýr. -Alain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Kâmuran Esen




3 Aðustos 2003
Ýpotek  
Sevgili Pelin Onay ' a.......

Kâmuran Esen


Yaþamýmdan bir kesit........


:EBGE:

















Elif, annesi hastalanýp hastaneye gittiði günden beri hep böyle üzgün, hep böyle mutsuzdu.... Ayný zamanda dalgýn, yüreði yaralý, ürkek ve endiþeli. Her gün annesinden bir haber bekliyor, onu özlüyor; annesinin evdeki giysileriyle, sürekli kullandýðý eþyalarýyla oyalanýyordu. Annesi hastaneye gideli kaç gün oldu, bilmiyordu. Ama galiba birkaç tane pazar geçmiþti. Komþularý birkaç kez, kasaba pazarýndan onlar için ýsmarlama alýþ veriþ yapmýþlardý çünkü.

Baktýðý her yerde, her þeyde annesi vardý. Annesinin elleri vardý, ayak sesleri vardý, gülen yüzü vardý. Dokunduðu, gördüðü her þey ona annesini çaðrýþtýrýyordu. Ýþte þu kavanozdaki kýzýlcýk reçelini, az ötede duran bebeði annesi yapmýþtý. Üzerinde oturduðu sedirin örtüsünü annesi iþlemiþti. Defterlerini, kitaplarýný gazete kâðýdýyla annesi kaplamýþtý. 3. sýnýf Türkçe kitabýndaki “ Çoban ” adlý þiiri bile, annesiyle birlikte ezberlemiþti.






















“ Kat sürünü önüne
Dolaþ dað, dere çoban.
Eriþtin mutlu güne
Diz çök bir yere çoban.

Al eline kavalý
Ýndir sürünü suya
Her yer yeþil bir halý
Doyum olmaz uykuya.

Þu koyu gölgelerin
Altýnda dinlen çoban
Düþünme derin derin
Biraz serinlen çoban.”

Bir de dikiþ makinesi vardý, annesini çaðrýþtýran. Geceleri geç vakte kadar, gaz lâmbasýnýn ýþýðý altýnda annesinin dikiþ diktiði makine...Makinenin baþýna gelip dikiliyor, annesini makinede dikiþ dikerken hayal ediyordu. ” Lada ” yazýyordu makinenin üzerinde. Markasýymýþ o , ne demekse! Demek ki insanlarýn adý olduðu gibi, makinelerin de markasý oluyordu....Lada.......Güzel bir isimdi...Lale gibi.......Hele a harfini yumuþatarak söyleyince, daha da güzel oluyordu...Lâ - da...Lâ – da.....

Annesi makineye, mavi çiçekli kumaþtan fýrfýrlý, güzel bir elbise(!) dikmiþti. Ayný kumaþtan geceliði vardý Elif’le ablasýnýn. Makine, o elbisenin içinde süslü bir kýz çocuðu gibi duruyordu. Annesi makinede habire dikiþ dikerdi, hastaneye yatmadan önce. Pijamalar, gecelikler, elbiseler, erkek kardeþine pantolonlar, kurulama bezleri falan. Mutfak raflarýna bile örtüler dikmiþti. Uçlarýna da süslü bir þeyler geçirmiþti.

Annesi kumaþ biçerken çýkan parçalarý almak için, üç kardeþ birbirlerine girerlerdi. Üçünün de gözleri, makasýn ucundan çýkacak parçada olurdu. Kapanýn elinde kalýrdý parçalar. Erkek kardeþi de alýrdý o parçalardan, ne yapacaksa ! O erkekti, kumaþ parçalarýyla ne iþi olabilirdi ki! Oysa Elif, erkek kardeþinin yamuk yumuk arabalarýný hiç istemiyordu, kafa þiþiren düdüklerine elini bile sürmüyordu. Hele hele tahtadan yapýlmýþ, tekerlekleri çatlamýþ külüstür arabasýna bir kez bile binmemiþti. Madem öyle, o da kumaþ parçalarýna dokunmamalýydý. Ama dokunuyordu; hatta en güzel, en büyük parçalarý o alýyordu. Zaten annesi de erkek kardeþinin kumaþ parçalarýný almasýna izin veriyordu.







Bir de annelerine, “ Önce kimin giysisi dikilecek ?” sorusunu sorarlardý. Her biri “Anne, önce benimkini dik.” derdi. Annesi bir þekilde hallederdi bunu .”Geçen sefer önce þuna diktim, bu kez de buna dikeceðim.” gibilerden sözler söylerdi. Giysiler dikilirken üç kardeþ makinenin baþýnda nöbet tutarlardý âdeta. ” Bitiyor mu anne, bitiyor mu?” diye sabýrlý annelerini sýkýþtýrýrlardý...........” Keþke bu kadar annemizi üzmeseydik. Keþke – anne, önce benimkini dik- demeseydim.” diye geçiriyordu içinden.

Babalarý, çalýþmak için gittiði – galiba çok uzak - þehirlerden iki kýz kardeþe kumaþ getirirdi. Annesi de bu kumaþlardan elbise dikerdi bir örnek. O nedenle giysileri ayný olurdu. Bir dalda açmýþ iki çiçek gibi. Ayný renk, ayný model. Yalnýzca boylarý farklýydý, ama azýcýk. Elif, ablasýndan þöyle bir parmak kadar daha uzundu. Galiba daha da güzeldi. Aynaya baktýðýnda güzel buluyordu kendini. Açýk kumral saçlý, yeþil gözlü bir kýzdý. Yalnýz, burnu büyükçeydi. “Ah ! Bir de burnum daha küçük olsaydý ! ” diye iç geçirirdi. Ablasýnýn gözleri, iþte öylesineydi. Kahverengi mi siyah mý, belli bile deðildi.

Elif eski günlere daldý gitti.... Makine týkýr týkýr ses çýkarýrdý çalýþýrken. Bir türkü söyler, hatta oyun havasý çalar gibiydi. Özlemiþti makinenin sesini, makinede dikiþ diken annesini. Annesi makinenin baþýna oturunca, daha da güzel olurdu. Yanaklarý pembeleþir, baþýný eðince uzun kirpikleri yüzünde gölgelenirdi. Bazen baþýndaki yemenisi kayar, siyah saçlarý alnýna dökülürdü... Ablasý el ve ev iþlerine çok meraklýydý. Becerikliydi de. Elif’ten sadece bir yaþ büyük olduðu halde, bir terzi edasýyla makinenin baþýna oturur, eðri-büðrü de olsa, birþeyler dikerdi. Küçük bir kumaþ parçasýnýn üzerinde döndürür dururdu makinenin iðnesini.

Ama Elif, makine kullanmayý beceremezdi. Zaten ayaklarý yetiþmezdi makinenin ayak konan yerine. Bazen ayaðýnýn altýna bir yastýk koyardý. Ancak makinenin ayaðýný ritmik hareketlerle oynatmayý bir türlü baþaramazdý. Makine bir çalýþýrdý, bir dururdu. Ýkide bir makinenin ipliði kopardý. Daha fazla zorlamasýna da annesi izin vermezdi. Birkaç kez, makinenin iðnesini bile kýrmýþtý Elif. Ablasý, kendisinden daha kýsa boylu olmasýna raðmen, bu iþi nasýl beceriyordu!

Makinede dikiþ dikebilmeyi çok istiyordu Elif. Ayaklarý makinenin ayaðýna yetiþecek kadar büyüyünce, annesi, onun makineyi kullanmasýna izin vereceðini söylüyordu. Annesi o makinede bebekler bile dikti. Ýçi yünle, pamukla ya da kumaþ parçalarýyla doldurulmuþ bebekler. Bebeðin yüzüne de kaþ, göz, aðýz, burun iþledi.

Annesini beklemekle geçiyordu günleri. Her gün; “ Belki annem yarýn gelir.” diye kendini teselli ediyordu. Annesinin yokluðunda, yaþlý bir akrabalarý bakýyordu üç kardeþe. Okuldan eve geldiðinde, annesinin yerine baþka birini görmek onu çok üzüyordu... Derken bir gün anneleri , bahar gibi geliverdi aniden. Hani bazen kara bir kýþ gününün ardýndan, birdenbire bahar geliverir ya, aynen öyle iþte. Ev sevinçle doldu, güller yaðdý sanki. Sofranýn tadý, yemeklerin tuzu yerine geldi.Gaz lâmbasýnýn ýþýðý bile çoðaldý. Çalýþmayan saatler yeniden çalýþmaya, susuz çeþmeler yeniden akmaya baþladý.Yüreði yerine sýðmaz oldu Elif’in; bir kuþ gibi çýrpýnýp duruyordu göðsünde. O kuþ kafesteydi ve dýþarý çýkmak istiyordu. Giysileri dar geliyordu bedenine. Annesi geldikten sonra sanki kollarý uzamýþ, bedeni geniþlemiþti.

Annesinin iyileþip eve gelmesinden bir müddet sonra, babasý makineyi kasabaya götürdü. Zaten annesi, hastaneden geldiðinden beri, makinenin baþýna hiç oturmamýþtý.Galiba dikiþ dikecek kadar iyileþmemiþti. Oysa biçilmiþ kumaþlar vardý, dikilmeyi bekleyen. Ýpotek mi ne, öyle bir þey yapmýþtý babasý makineye. O yaptýðýnýn ne olduðunu anlamadý ama, annesi ipoteðe çok üzülmüþtü. Demek ki iyi bir þey deðildi bu ipotek...Sonra anladý. Kim anlattý hatýrlamýyordu. Belki de annesi ile babasý konuþurken duymuþtu. Ýpotek, mahsuscuktan satmak gibi bir þeymiþ ama, satmak kadar kötü deðilmiþ. Yani temelli gitmiyormuþ makine. Satýlmýþ gibi yapýlan makine, sonra geri alýnabilirmiþ... Meðer annesinin tedavi masraflarýný babasý karþýlayamamýþ. Birinden borç almýþ. Þimdi borcunu ödeyemediði için yerine makineyi götürmüþ. Ýleride kazanacaðý paralarý borç aldýðý adama verecek, makineyi geri getirecekmiþ... Babasý annesine; ” Üzülme, o makineyi sana geri getireceðim.” Demiþti. Demek ki, bir makine parasý kazanmasý gerekiyordu babasýnýn. Yine de annesi çok üzgündü. ”Çocuklarýn üstünü-baþýný dikiyordum.” Diyordu...

Makine gidince, evden biri gitmiþ oldu. Makinenin o süslü elbisesi, makas, renk renk makaralar öylece kalakaldý. Annesi üzülüyor diye Elif de üzülüyordu. Bir yandan da “ Annem geldi ya, olsun. Makine giderse gitsin.” diye kendini avutuyordu... “ Babam nasýl olsa makineyi gerçekten satmadý ki, satmýþ gibi yaptý. Evcilik oynarken benim mahsuscuktan anne olmam gibi.” Diyordu.

Aradan haftalar mý geçti, aylar mý geçti bilmiyordu. Bir gün babasý köye gelirken makineyi geri getirdi. Çok sevindiler. Ablasý, hemen makinenin baþýna oturup, bulduðu bir bez parçasýný, iðnenin altýnda döndüre döndüre dikti. Sýk dikiþlerden bez , bir kabuk gibi olmuþtu. “ Olsun ! ” dedi annesi.....” Bulaþýk bezi yaparýz.”...... Annesi yine birþeyler dikti makinede. Hatta üç kardeþin giysilerini ayný gün dikebilmek için gece yarýlarýna kadar makinenin baþýnda oturdu.Yanýnda radyo .....Nezahat Bayram’ýn, Muzaffer Akgün’ün, Niyazi Yýlmaz’ýn türküleri eþliðinde, makine týkýr týkýr çalýþýp durdu saatlerce. Türkü sesleriyle makinenin sesi birbirine karýþýyordu. Hem de gaz lâmbasýnýn yarým yamalak aydýnlattýðý odada.

Herþey eskisi gibiydi artýk, yani annesi hastalanmadan önceki günler gibi. Ama bir farkla: Makine o ipoteðe gidip geldikten sonra, sanki baþka bir makine olmuþtu. Çalýþýrken týkýr týkýr çýkardýðý ses, Elif’in kulaklarýný týrmalýyordu. Fýrfýrlý elbisesi bile makineye artýk hiç yakýþmýyordu. Makineyi eskisi kadar sevmiyordu Elif. Deðiþen neydi, bir türlü adýný koyamýyordu. Onu her görüþünde annesinin hastalýðýný, makine gitti diye annesinin üzüldüðünü hatýrlýyordu.

Makine þimdi ayný elbise içinde duruyor. Oda kapýsýndan içeri girdiðinde makineyle gözgöze geliyor Elif. Onu sevmek istiyor ama baþaramýyor. Bazen de makineye haksýzlýk ettiðini düþünüyor. ” Ortak þeyler yaþadýk onunla.Ve onun iðnesinden çýkan giysilerle ne kadar mutlu oldum. O nedenle makineyi sevmeye çalýþmalýyým, fakat sevemiyorum. Kimbilir ! Belki bir gün baþarýrým.” Diye geçiriyor içinden.

Ancak; makine ipoteðe gidip geldikten sonra, Elif bir kez bile baþýna oturmadý, ablasýna özenip dikiþ dikmek istemedi. Hem de ayaklarý, makinenin ayaðýna yetiþecek kadar büyüdüðü halde.


















Resimler Nuri CAN



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sen Bir Garip Çingenesin / Nene Gerek Gümüþ Zurna !
Çocukluðumdaki Çerçiciler Ve Düðünler
Yaðmur , Güneþ , Rüzgâr ve Babam
Eşeği Düğüne Çağırmışlar
Biz Üç Kardeþ
Hafýzam Beni Nasýl Yanýlttý
Ýspiyoncu Kuþlar
Yaramaz Ýsmail Abi
Kesim Motoru / Aný
Salýncak Çamý

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Farzederek Yaþayamazsýn
Yanmayan Bir Ampulden Nasýl Mutlu Olunur
Kiralýk Evin Þartlarý...........
Bir Doðum Günü Öyküsü
Bir Boyama Kursu Öyküsü
Aðýr Misafir
Kadýn Hastalýðý
Keltepe'nin Öyküsü
Bir Memleketin Dönüþüm Hikâyesi
Kiracýnýn Kapýsýný Her Gece Ecinniler mi Çalýyor!

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dönüþü Olmayan Gidiþ [Þiir]
Seni Özlemenin Kitabýný Yazabilirim [Þiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Þiir]
Ýþte Gidiyorsun [Þiir]
Gelseydin Eðer [Þiir]
Ne Zaman Seni Düþünsem [Þiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Þiir]
Çek Beni Ýçine Bir Nefeste [Þiir]
Sýðýnacaðým Baþka Yürek Yok [Þiir]
Uykularýnda Sev Beni [Þiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdýklarýmý okuyucularla paylaþmak amacýyla buraya gönderiyorum. Yýllardýr, yerel bir gazeteye haftalýk köþe yazýyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalýþýyorum. Yayýmlanmýþ Kitaplarým: -Þiirlerle Öyküler - þiir / Milli Eðitim Bakanlýðý Öðretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumaðý - þiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlýðý Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalým Uðurcuðum- deneme , aný / --Senfoni Yayýnlarý ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüðü - Baskýya hazýrlanýyor

Etkilendiði Yazarlar:
Okuduðum her yazardan veya yazýdan etkilenirim. Bende bir etki býrakmayacak, herhangi bir þey öðretmeyecek bir yazý düþünemiyorum.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.