Öykü

Deli Dumrul'a Güzellemeler

Buna da A ah! diyor ihtiyar. Yandaki tarlayı, sahibi satacakmış. Onu alacağım. O tarlaya, kurt kuş yesin diye her türlü meyve ağacı dikeceğim. Hayırlı iş yapacağım. Hayırlı iş yapanlar sorgusuz sualsiz cennete gider, yetmiş iki Huri'yle yatıp kalkarmış, diyerek para koklatmadığı gibi sinir küpü yapıyor oğlunu. Oğlu; Evinde

Kitaplar Üstüne

Kitaplar Üstüne
Hastanede yatıyorumziyaretçisi gelmedi diye kırgın, gözleri dolu pek çok hastayla birlikte. Yalnızlık endişesinden kıvranan insanlar dolu çevremde.
Ben oldukça şanslıyım. Montaigne ile söyleşmek istiyorum bazen, bazen Edisonla . Kuluçkaya nasıl yattığını dinliyorum. Acaba Konfiçyüs çayı sever miydi. Evet onunla çay içebilirim. Tolstoy,

Vatan Sağ Olsun

Necdet: Burada asker var mı? diye sordu. Kadın anlamadı. Boş gözlerle Necdete baktı. Necdet, kendi askerlerini göstererek Asker. Bunlar bizim asker. Sizin asker nerede? dedi.
Kadın anladı. No, No diyordu. İşaretlerle burada asker olmadığını, kaçtıklarını söylemeye çalışıyordu. Birkaç asker içeriyi kolaçan etmişti. Kadın doğru söylüyordu.

Suriyeye Anayasa

anayasa olsun ki, cumhur başkanı Müslüman arap olsun. Başbakan hristiyan
Bakanlar değişik etnik grup ve değişik mezheplerden,
Başkan yardımcısı zenci, ve kadın

Genç Kızların İç Dünyası ve Dışardakiler

Zarife, üst katta odaları temizliyordu. Kızların seslerini ve gülmelerini duydukça seviniyor, içi bir hoş oluyor, içine ormansı bir ferahlık iniyor; ama o ıslak bezi sert sert öfkeyle ahşaba sürerken çılgın bir isyan hissediyordu, bu ahşabın da evin de küfür ediyordu içinden. Evin hanımı Hayriye temizlik konusunda hastalıklıydı, her

Başa Dön