"Yazmak, aslında hayatta kalmak için bir bahanedir. Yoksa kimse bu kadar acıya dayanmazdı, değil mi?" – Franz Kafka"

Öykü

Geel Geel Geel

Hani şu Cem Karacanın garip bir şarkısı vardı "Dön baba dönelim rep rep. Gebeşte tayyuş ille de kırk bir rep rep." Aynen o durumlar şimdi bizdeki... Dön dön de nereye kadar? Mevlevilerden semah dersi de almadık ki... Onu bırak politikacıda değiliz... Ama şunu da biliyoruz tabi Nereye dönersek

yazı resimYZ

Yedi Paket Birinci

Her gün bahçede olsun, ev de ya da pencerede olsun fosur fosur sigara içer, sigara içmez adeta sigarayı yer. Çocuk aklımızla her gün o kadar sigarayı nasıl içer diye bizde şaşakalırız... O zaman daha çocukların bakkaldan sigara alma yasağı yok. Çağırır bizi, Loçkaaaam şuradan bana bir yedi sekiz

Şeftali Bahçesinde

Şeftali bahçesindeki sohbetleri bazılarının gözünden kaçmamıştı.
Coşkun, o gün incir bahçesine incir toplamaya gelmemişti ve Songül eve dönerken dayanamamış, çiftlik evine gelmişti,

Iskadro (Siğil)

çoğalıyordu. Ayağımın üzeri küçük küçük noktalarla dolmuştu. Zamanla bu noktalar birleşiyor ve kocaman bir yumru oluşturuyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum. Yumru büyüdükçe, bot da ayağıma dar gelmeye başlıyordu.
Iskadro denilen bu siğillerin yakmakla geçtiğini biliyordum. Erkekse geçer; yok dişi ise çoğalır, artar. denilmişti. Benimkisi çoğalıp artan türdendi.

Genç Kızların İç Dünyası ve Dışardakiler

Zarife, üst katta odaları temizliyordu. Kızların seslerini ve gülmelerini duydukça seviniyor, içi bir hoş oluyor, içine ormansı bir ferahlık iniyor; ama o ıslak bezi sert sert öfkeyle ahşaba sürerken çılgın bir isyan hissediyordu, bu ahşabın da evin de küfür ediyordu içinden. Evin hanımı Hayriye temizlik konusunda hastalıklıydı, her

Futbol Maçı

Ben, her ihtimale karşı, saha kenarındaki seyyar satıcılardan köfte de almıştım. Öyle ufak tefek şeylerle doyacak biri değildim.
Sahaya erken girmemize rağmen, etraf mahşer günü gibiydi. Saha içi seyircilerle daha şimdiden dolmuştu. Tüm seyirciler, tezahürat ederek takımlarını destekliyordu. Ama bırakın saha içini dışarısı da öyleydi. Ana

Başa Dön