"Bir yazarın cenneti, ölümsüzlük vaat eden, ancak faturaları ödemeyen teliflerdir." - **Mark Twain (kurgusal)**"

Öykü

Önüme Geleni Öpüyordum

Yok, yok bu böyle olmayacak. İçimde önüme gelen her şeyi öpme isteği depreşiyor ki hem de ne depreşme, anlatılmaz, ancak yaşanır. Bundan sonra kimleri öpmeli? Halı var, perdeler var, masadaki tabak çanaklar var, kitaplarım var, kitapların sayfaları var, kitapların arasına koyduğum ayraçlar var, kalemlerim kağıtlarım var... Çoban Sülü

yazı resimYZ

Böyle Bir Sibel Saldırı Beklemiyorduk

Zaman zaman oluyor devlet kurumlarına ve özel sektör kurumlarına, siber saldırılar... Biz erkeklere de Sibel saldırıları var, aslında hiç istemesek de... Sibel saldırı dediniz mi, şöyle durup durup bir üç beş dakika düşüneceksiniz... Hangi Sibelden bize saldırı geliyor diye... Belki adam daha önce Sinan filandı da sonra Sibel

Şeftali Bahçesinde

Şeftali bahçesindeki sohbetleri bazılarının gözünden kaçmamıştı.
Coşkun, o gün incir bahçesine incir toplamaya gelmemişti ve Songül eve dönerken dayanamamış, çiftlik evine gelmişti,

Iskadro (Siğil)

çoğalıyordu. Ayağımın üzeri küçük küçük noktalarla dolmuştu. Zamanla bu noktalar birleşiyor ve kocaman bir yumru oluşturuyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum. Yumru büyüdükçe, bot da ayağıma dar gelmeye başlıyordu.
Iskadro denilen bu siğillerin yakmakla geçtiğini biliyordum. Erkekse geçer; yok dişi ise çoğalır, artar. denilmişti. Benimkisi çoğalıp artan türdendi.

Genç Kızların İç Dünyası ve Dışardakiler

Zarife, üst katta odaları temizliyordu. Kızların seslerini ve gülmelerini duydukça seviniyor, içi bir hoş oluyor, içine ormansı bir ferahlık iniyor; ama o ıslak bezi sert sert öfkeyle ahşaba sürerken çılgın bir isyan hissediyordu, bu ahşabın da evin de küfür ediyordu içinden. Evin hanımı Hayriye temizlik konusunda hastalıklıydı, her

Futbol Maçı

Ben, her ihtimale karşı, saha kenarındaki seyyar satıcılardan köfte de almıştım. Öyle ufak tefek şeylerle doyacak biri değildim.
Sahaya erken girmemize rağmen, etraf mahşer günü gibiydi. Saha içi seyircilerle daha şimdiden dolmuştu. Tüm seyirciler, tezahürat ederek takımlarını destekliyordu. Ama bırakın saha içini dışarısı da öyleydi. Ana

Tabanca

Tabancayı kaldırıp raylara atmayı düşündüm. Fakat bu düşüncemden vaz geçiverdim. Bir kadın bağıra bağıra telefonla konuşuyordu. Ona yaklaşıp tabancayı uzattım. Kadın soru dolu gözlerle bana baktı. Gelen metroya atlayıp oradan kaçtım. Telefonla konuşan insanlar genellikle kendine uzatılanı alıyorlar. Bunu daha önce arkadaşlarıma şaka için defalarca yapmıştım.

Başa Dön