• ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Din |
161
|
|
|
|
Materyalist söylemlere dikkat edersek, din ve akýl kavramlarý arasýnda ýsrarla bir ayrým yapmaya çalýþtýklarýný görürüz. Sürekli olarak, dinin yalnýzca ön kabullere dayandýðý, dogmatik olduðu, aklýný kullanan insanlarýn ise bu ön kabulleri aþmýþ kimseler olduklarýný vurgularlar. |
|
162
|
|
|
|
Bu uygulama Yahudi geleneðinde de vardý. Habil sürüsünden "ilk doðan" hayvanlarý Tanrýya kurban eder. Kardeþi Kain ise topraðýn ürünlerinden sunar. Ancak, sadece Habil'in sunusu kabul edilir, Kain'in sunusu kabul edilmez.
|
|
163
|
|
|
|
Kur’an oldukça sade ve kolaydýr. Anlamak için din eðitimi almak gerekli deðildir. Allah bize Kuran’ý doðruyu yanlýþtan ayýrmamýz için indirmiþtir ve yaþamýmýza dair her konu onda vardýr. |
|
164
|
|
|
|
Gördüðümüz karelere dikkat edelim; onlar bizim için yaratýlýyor çünkü. Ne kadar çok þey görürsek, o kadar imtihanýmýz; ne kadar imtihanýmýz olursa, o kadar ecir fýrsatýmýz olur. Yarattýðý her þey için Allah’a þükredelim; O’nu hamd ile yüceltelim. |
|
165
|
|
|
|
Nefis tembelliðe yönlendirir; insanýn Kur’an’ý yaþama konusunda kararlý ve iradeli olmasýný istemez. Kiþi nefsini eðittikçe daha þefkatli ve merhametli olur. Nimetlerin deðerini daha iyi anlar, þükrü artar |
|
166
|
|
|
|
Allah Kur’an’da, Peygamberlerimizin kýssalarýný örnek vererek dilediðinde her þeyin mümkün olabileceðini kullarýna gösterir. En zor anlarda, hatta artýk hiçbir çözüm bulunamayacaðý zannedilen durumlarda bile Allah yardýmýný ulaþtýrýr. |
|
167
|
|
|
|
Dikkatli olan insan zahirinde kalmaz; olaylarýn anlamýný, hikmetini görür, önemli ayrýntýlarý fark eder. Allah Müslümanlarýn açýk þuurlu ve dikkatli olmalarýný ister. Ýnsanlarýn, "dikkatli olun" ifadesiyle uyarýldýklarý konularý kýsaca inceleyelim... |
|
168
|
|
|
|
Bu yanlýþ inanca göre, namaz kýlmak, zekat vermek, oruç tutmak, infak etmek, sabretmek, tevekkül etmek, baðýþlayýcý olmak, muhtaçlarý koruyup kollamak ancak çýkarlarýyla çeliþmediðinde uygulanabilir. Kiþi, eðer toplumda saygýnlýk kazandýracak ve hakkýnda “ne iyi bir insan” denilecekse bu ibadetleri yapar ve güzel ahlak özellikleri sergiler. Ancak toplumdan alacaðý olumsuz bir tepki, onu bu dinî sorumluluklardan habersizmiþ gibi davranmaya yöneltir. |
|
169
|
|
|
|
Allah ayetlerinde Kendisine ortak koþmayan müminleri kesinlikle inkâr edenlere galip getireceðini, onlarýn korkularýný gidereceðini ve Ýslam’ý dünyaya hakim kýlacaðýný vaat eder. |
|
170
|
|
|
|
Bu insanlarýn kafalarýndaki soru þudur; "Madem Allah kullarýna karþý çok merhametli, neden böyle zorlu olaylarý yaratýyor?”
|
|
171
|
|
|
|
Allah, "Benden korkun" buyuruyor ve biz "korkmama gerek yok, sevmem yeterli" diyorsak Allah’ýn buyruðuna itaat etmiyoruz demektir. Hatta bu, "ben Allah’ý seviyorum, namaz kýlmasam da olur" demekten farklý olmaz ve ayetten yüz çeviriyor olabiliriz Allah esirgesin.
|
|
172
|
|
|
|
Ölümü, kýyamet gününü ve ahiretin varlýðýný bilen insan, bu önemli konular üzerlerinde düþünmelidir... Ölüm ve kýyamet konuþulur, hatýrlatýlýr, vardýr, haktýr ve gerçektir... |
|
173
|
|
|
|
Güzel özelliklerimizin tümünün kaynaðý Allah’týr. Allah’a aþkla baðlý olmaya, O’na yakýn olmaya ve Kur’an’ý tam olarak yaþamýmýza uygulamaya çalýþtýðýmýzda, Allah’ýn bazý sýfatlarýnýn tecellilerini üzerimizde taþýyabiliriz. |
|
174
|
|
|
|
Kur’an’ý anlayabilmek için üstün bir zeka deðil, düzgün bir niyet ve önyargýdan arýnmýþlýk gerekir. |
|
175
|
|
|
|
Her insan, sýnýrlarýný kavrayamadýðýmýz evrendeki milyarlarca gezegenden birinde tanýmlanamayacak kadar küçük bir yerde yaþar. Kendisini büyük ve güçlü zannederek büyüklenen insan, gerçekte bir nokta kadar yer kaplamaz. |
|
176
|
|
|
|
Dini siyasete alet etmek kuþkusuz yanlýþtýr ancak politikacýnýn kesinlikle dinden uzak durmasý gerektiði düþüncesi doðru deðildir. Ýnançlý politikacýnýn inancýný gizlemesi, Allah’tan ve Kur’an‘dan söz etmemesi, Müslümanlýðýný hiçbir þekilde belli etmemeye özen göstermesi diye bir konu olamaz. Kur’an ahlaký bir yaþam þeklidir çünkü. |
|
177
|
|
|
|
Allah’ýn varlýðýný ve gücünü kavramýþ olan insan, ne amaçla yaratýldýðýný ve Rabb’inin kendisinden neler istediðini bilir. Kendisini hedefine ulaþtýracak her yolu dener, bunun için ciddi bir þekilde çaba gösterir. Böylece inkâr edenler için kesin bir yýkým olan ölümün sýrrý da önünde açýlýr: ölüm asla yok oluþ deðil, gerçek yaþama geçiþ aþamasýdýr.
|
|
178
|
|
179
|
|
|
|
Tebliðde sýnýrlama yoktur. Ancak Kur’an’da, önde gelenlerin uyarýlmasýna dikkat çekilmesindeki amaç, bu kesim tarafýndan yönlendirilen insanlarýn da gerçekleri görebilmesine sebep olabileceðidir.
|
|
180
|
|
|
|
Dinden yüz çevirerek özgür olacaðýný zanneden kiþi, içinde yaþadýðý toplumun kýsýtlayýcý ve yasaklayýcý kurallarýna uyarak gerçekte özgürlüðü deðil, tutsaklýðý yaþar. Toplumda yerleþmiþ yanlýþ telkinler, batýl inanýþlardan kaynak bulan din dýþý uygulamalar kiþilerin yaþadýðý hapishanenin sýnýrlarýný çizer. Yalnýzca Allah’ýn kulu olmak yerine, onlarca sahte ilahýn emrine giren kiþi asla gerçek anlamda özgürlüðü tadamaz.
|
|