• İzEdebiyat > Deneme > Düşler |
241
|
|
|
|
Tan ağarmaya, gün ilk ışıklarını göndermeye başlarken üzerime, gülümseyen güneş olup doğmalısın günüme ve yaşamalıyım tüm günü gönlümce seninle.. |
|
242
|
|
|
|
Beyninde kuş cıvıltıları. Öyle ılık, öylesine sıcak bir rüzgar el gezdiriyor dallarda. Ardın sıra, kuşlar ötüşüyor yapraklar arasından ışıkların sahne yaptığı yerlerde. Beynimin içinde güzel sesler bir cennet nehri gibi şakımakta, çağıldamakta. Mutluyum işte. Seni düşünüyorum ondan. Düşüncelerimde bir kuş, bir şarkı, bir ılık rüzgar oluyorsun. Gözlerimden fışkırıyor ağaçlar. |
|
243
|
|
|
|
gökkuşağının renklerine farklı bir gözle bakış. |
|
244
|
|
|
|
Pastane çıkışında elinden tuttuğumda, sıcaklığıyla birlikte birkaç susam tanesini de hissetmeliyim. |
|
245
|
|
|
|
"Üzgünüm Madam! Tanrı bizde de yok.." |
|
246
|
|
|
|
Selâmın ardınca,
Bugün Ankara’ya yağmur yağıyor ve bende bir burukluk var... Derunumda bir yerlerde erguvanî hüzün çiçekleri açıyor.
|
|
247
|
|
|
|
Böyle olmalıydı hayat diyerek hazırlanmış düş krokileri bulunuyor yüksek rakımlı, az bakımlı evlerde. Hafızalara kazınmış kaybedişler. Gözaltında kaybolmuş bir kozmetik ürünü hayat. Sürersin, gömersin geçer gider.. |
|
248
|
|
249
|
|
|
|
Fiyakası askıya alınmış acılarımı kullanıyor beli hayata bağlanmış hayatın kuklası… |
|
250
|
|
|
|
Zor iştir yaşamak aynalarla geceleri ve uyanmaya çalışmak hiç dalmadığın bir uykudan. İzi kalır yüzünde sarıldığın yıldızların... |
|
251
|
|
|
|
İçinden akan sevgi selleri, ateş böceklerinin ısısıyla buharlaşıp gökyüzünde
buluşarak bembeyaz pamuk yığınları oluşturmuştu, o pamuk yığınlarına bağladığı
sarmaşıklarla yaptığı bir salıncağın üzerinde sallanıyordu sevdiğiyle
|
|
252
|
|
|
|
yada adımı kazıyayım zihnine.
düşün, düşün!
düşündükçe bir ben yapayım senden kendime.
o zaman daha rahat öldürürüm seni |
|
253
|
|
|
|
Bitsin artık. Bütünleştiğin bir yazarla sevişmeni hatırlıyorum. Bu acıların en büyüğü ve en kutsanmış tarafı benim için... |
|
254
|
|
|
|
Baharın emareleri, kendini hissettirirken yazıyorum bu mektubu sana ey meçhul ve muhayyel peri. Ben, merhabanı özledim, o sımsıcak sesini. Bu özlemle sana gıyabında merhaba diyorum.sesinin sıcaklığı olmasa da ortamda, hayalin yetiyor içimi ısıtmaya…
|
|
255
|
|
|
|
herkesin aradığı yüz, kimin yüzüdür? |
|
256
|
|
|
|
Ben ela ağlarım göz rengimdir, sonra yeşile döner gözlerim anlarım ki onların sıkıntısına yakınım bazen ceza veririm onları yazarken mesela aç kalırım, ince giyinirim biraz olsun anlayabileyim diye.Pekte normal değilim galiba... |
|
257
|
|
|
|
Gelincikler varsın kıskansın dudaklarının kırmızısını. Rüzgarlar saçlarında rüyaya dalsın. Varsın ay geceye yaslanıp, altından elleriyle denizleri okşasın. İlk defa bütün kitaplar yalan, rüyalar gerçek olsun. |
|
258
|
|
|
|
İşte sonbaharın ilk solukları olan hazan rüzgarları göklerden fışkırmaya, arkasına siyahımsı bulutları takıp dolaşmaya, geceleri balkonumuzda yaptığımız ince müzikli çay keyiflerimize ortak olmaya başladı... |
|
259
|
|
|
|
belki de sesinle kayboluruz yeniden yok oluruz |
|
260
|
|
|
|
Gerçek arayıcısı sordu: aklın ulaşabileceği gerçek nedir?
Bilge cevap verdi: bu sorunun üç cevabı var. Birinci cevap kendini bildiğini iddia edene .İkinci cevap, kendini bilmeyene verilir.Üçüncü cevapsa ancak cevabı bilene verilir..
|
|