|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Azmi, Bir Kadın, Bir Çocuk, Bir Bebek
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
AZM, BİR KADIN, BİR ÇOCUK, BİR BEBEK
41 yaşındaki Azmi, hayvan tüccarıydı mutlu hayatında, sığır üretip satardı, bu işlerin içinde büyümüştü, babasının işi buydu, kurbanlık için da et ve et ürünleri üreten şirketler için. Köyde bir çiftliği vardı, tarlaları vardı. Ondan sığır
satın almak için gelen bir baba ve iki oğlu vardı, kamyonla, dört sığır satın almışlardı, asmanın altında çay kahve içmişlerdi,
Azmi müşterisi şişman adamı ve iki gen
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme |
701
|
|
|
|
Birleşen Asyalı güçler bir anda emperyallerin iştahlarını kesmişti.
Esad karşıtlarının tutumları, güce karşı içten bir destekti, yani hodri meydandı! |
|
702
|
|
|
|
Derinlerde değilim diyorum.
Dipteyken kelebek olduğumu düşünüp yukarılara çıktığımda aslında bir balık olduğumu düşünmek bu aslında.
|
|
703
|
|
|
|
Toplumun Unutmak İstediği İnsanlar Adası'nın girişinde
" akıl ve ruh hastalığı... rahatsızlık temizlenmeli " diye yazar. |
|
704
|
|
|
|
keSiF SùRmekte... SanIRIm òmùR boyu cevaba uLaSILamayacak. Neden? Cùnkù cevap yok |
|
705
|
|
|
|
Derken,derinliğini ve bağlılığını yitiren,yenik ruhlar,aşkın ağırlığına dayanamaz,bir kişiyi nedensiz sevmek fikrini unutmuş olan monoton gözler,yeni gözlere merhaba demek için,yarı yolda bırakır süslü kelimelerini... |
|
706
|
|
|
|
Elimde fener, karanlık bir yol beni bekle hayat, ben geliyorum…
Zifiri karanlıkların yolumu kestiği bu yer,kuru yapraklar ve yalmalayan adımlarımın patika yolda yüreğime verdiği boşluğun sesi…Aynada izlediğim gözaltı mor,hayatı mor aksim geliyor aklıma.
|
|
707
|
|
|
|
kusursuz âminler biriktirmiş acizliktir varlığım… |
|
708
|
|
|
|
Ve gitti çocuk... kararsız adımlarla uzaklaştı...
Onun ne hissettiğini düşündü kız. Hayallere zorlanabilir miydi bir insan?
|
|
709
|
|
|
|
Laydy Macbeth ve Laydy Laina’nın acilen mutlu hissetmelerini sağlayacak sürprizler bekleniyor... |
|
710
|
|
|
|
Yollar; en çok da yalnızlara yoldaşlık yaparlar. Bazen hem bir izdir, bazen de bir arkadaştır yollar. Kimine göre ‘ince, uzun ’, kimine göre ‘ömürden daha uzun’. Ama bana göre hem ince, hem uzun, hem de ömürden daha uzun. Bazen de göz kapayıp açmaktan daha kısa daha yakın. Görmek istediklerimizle aramızda ince bir kıl olur. Yürünmeyecek kadar ince ve uzun. Görmek istemediklerimizle; ölümlerle, ayrılıklarla ise aramızda bir şimşek olur. Çakıp söner; bir ayağımız uzaklardadır, bir ayağımız da acılarımızın yanı başında. İşte bu kadar çok şeydir yollar. |
|
711
|
|
712
|
|
|
|
Bir ağacı budamak onu kökünden etkiler mi? Bir derenin önüne taş koymak suyu engeller mi?
Hayatımızda birçok sorun yaşamaktayız. Bu sorunları geçici çözümlerle önleyebiliriz belki ama bir gün o sorunların yeniden yeşerdiğini ya da yeni bir kaynaktan önümüze çıktığını görürüz. Öyleyse yapılması gerek şey sorunun köküne inmektir.
Sorunun kaynağı düşüncelerimiz mi, duygularımız mı, davranışlarımız veya tavırlarımız mıdır? Kaynağı ne ise oraya inmeli ve o sorunu kökünden halletmeliyiz.
|
|
713
|
|
|
|
O kadar parlak bir fanus var ki... |
|
714
|
|
|
|
Hayatımız bir karmaşa. Yaşamak bazen cok ağır bir yük, bazen kuş gibi özgürce uçmak kadar keyifli. Bu karmaşa içinde nedensiz şeylerde bazen olabiliyomuş diye düşünmek gerek. |
|
715
|
|
|
|
Her şey yolunda; gidenler dışında!
Kalanlar, iyi edecekse, iyiyim ben!
Artık bir çocuk gibi gülmüyorum, sanki biraz daha ağırlık oldu hayat! Anlamaya, anlatmaya biraz daha uzağım! Dünyayı kurtarmak yerine, kıyısında oturmak daha huzur verici geliyor. Gereksiz sorular sormuyorum, şirinlik yapmıyorum. Dudak kenarlarımda beliren çizgiler, saçlarıma düşen beyazlarla daha zor oluyor! |
|
716
|
|
|
|
Şeffaf, temiz, pembemsi bir rengin içinde, tam ortada bir koyuluk var. Gittikçe büyüyor mu ne? İzin vermemem lazım… Bazı şeyler izin almıyor gerçekleşmek için. Geleceğini bilmek bir işe yaramıyor ki. |
|
717
|
|
|
|
Aynı dilden konuşmak mümkün olsaydı ,acaba kaç heceli olurdu kelimelerim.İçimde ki sıcaklığı yansıtmak mümkün olsaydı eğer, kırmızı mı olurdu acaba rengim…
|
|
718
|
|
|
|
Haydi çık yola!.. Adına bir karşılık aramayacağın vatana... |
|
719
|
|
|
|
Hayat dediğin, bir mum ışığı, rüzgar söndürene kadar yanan... İşte bu kadar vaktimiz var, sırt çantası misali, kimliğinle doldurduğunla lüzumlu olan... Vaktidir, sor kendine : "kimim ben"... |
|
720
|
|
|
|
Bazen sadece hoyrat bakışlarınla inatlaşırsın yaşamla. Konuşmazsın fazla; gözlerini kapatırsın, kulaklarını da. |
|
|
|