• İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme |
501
|
|
502
|
|
|
|
Bir yer varki, orada sayı üstü endaze;
Ne solmak,ne yıpranmak, her şey ebedi taze... |
|
503
|
|
|
|
Bu rüyayı görmeye hakedecek ne yaptım acaba ? |
|
504
|
|
|
|
Cılız ve titrek ışığıyla çift gözlü penceresinden izliyor matrixi yine bugünlerde ruhum… |
|
505
|
|
|
|
sevgi varlığının olduğu her yerde, ben sende sen bende, bir yola çıktık birlikte, çok uzun gibi gelsede yıllar hep dün başlamış gibi ve yarında olmayacakmış gibi tam orta yerinde, bir varız, bir yokuz. |
|
506
|
|
|
|
İnsana yazmayı ve kalem tutmayı öğreten O'dur... |
|
507
|
|
|
|
selvi altını mesken tutmuşlara yakışmaz tanım! |
|
508
|
|
|
|
Yalnızız!Etrafa savrulmuş yapraklar gibiyiz... |
|
509
|
|
|
|
Ve senin hakikatlerin ancak seni incitir! |
|
510
|
|
|
|
Bilmediği bir duygu ile nasıl yüzleşir insan? Hele bu Duygu gelin birlikte okuyalım.... |
|
511
|
|
|
|
Ruhum dağınık, toplamadım. Çarşafını örttüm geçmişin, yıldızlar içimdeki volkanların patlamadan önceki sinyallerini çağrıştırıyor. Parıl parıl parlamaktalar. Gece, güne inat tılsımını ekliyor ay'ın...
Gönlümün yatağı dağınık... Uyuyanlar var, sessiz olun uyandırmayın... |
|
512
|
|
|
|
.....Balçık gizlidir bazı aşkların içinde, kapkara. Kimileri bulaştırmaktan korkar aşkını balçığa.... |
|
513
|
|
|
|
Göz altlarım oldukça kırgın. Dudaklarım üzülmüş. Annesine küfürler ediyorum önceki gecenin. Senin ben diyorum |
|
514
|
|
|
|
Açlıktan ölen insanlardan belki de daha fazla, çok yemekten ölen insanların bulunduğu bir dünyada yaşıyorsunuz. Kimi ayda bir otomobil değiştirirken kimi de belediye otobüsüne binmeye para bulamıyor. Kimi bir gecede yüzbinlerce lira kazanırken, kimi ayda birkaç yüz lira gelir getiren işini bile kaybetme kaygısı yaşıyor. İnsanlar arasındaki gelir uçurumu her geçen gün biraz daha artıyor. |
|
515
|
|
|
|
Perdeleri açık pencereden rüzgarla sallanan ağaçlar görünüyor. Hele bir kuru dal var ki! Siyah bir cadı pençesine benziyor... |
|
516
|
|
|
|
Bütün güzellikleri kasıp kavuran yangın, her şeyi alt üst eden tufan ; kendimizin gurbetine düşmekle başladı...
|
|
517
|
|
|
|
İnsanlara karşı duyulan derin güvensizlik yorucu, bir o kadar da yıpratıcıdır...
Sahtekarlığın yorgunluğudur bu. Testlerde kadran kırsa bile, hayatın içinde size hizmet etmekte pek de gönüllü davranmayan zekanızın ihanetini telafi için yaratıp şekillend |
|
518
|
|
|
|
Yazının diyorum çünkü artık kendimin olup olmadından emin değilim, ellerim bemin değil çünkü ayaklarım,
gözlerim benim değil çünkü kulaklarım, duyduğum yol değil , yürüdüğüm sağır ...
|
|
519
|
|
|
|
Yalan söyledi diye gözlerim, bıçağı sokup en derinine, affetmediğin bu bedenden gitmek için soyuyorum derimi, yeniden doğup başkası olabilmek için. |
|
520
|
|
|
|
beni kararsızlığa götüren kararlarım. |
|