Öyle sinir olurum ki ayakkabılarına hor davrananlara, eziyet edenlere... Siz şimdi ''Ayakkabı canlı mı ki ona eziyet edilsin?'' diyeceksiniz, biliyorum. Canlı olmasın, tamam, ama deri olup, ayakkabı olmadan önce bir canlının elbisesi idi, öyle değil mi? Belki de o hayvan ruhlar aleminde siz onun ayakkabı olmuş derisine öyle bastınız mı acı çekiyor, bilebilir misiniz?

Hayır ne anlıyorsun arkadaşım ayakkabıların topuklarına öyle basınca, ayakkabıyı öyle giyince? Başın göğe mi eriyor? Dayılık mı yapacaksın birilerine yoksa amcalık mı? Zaten dayı mısın, hem de dört tane yeğenin mi var? İyi tamam anladık dayısında, racon da kesme millete...

Ha şu da var, ayakkabılarınızın topuklarına da basmanız benim ve bütün ayakkabıcıların da işine gelir, onu en baştan söyleyeyim... Çabuk eskitirsiniz ayakkabınızı, sonrada bana veya bir meslektaşıma ayakkabı yaptırmaya gelirsiniz...

Ne zor adamsınız yahu! Hiç bayanlarda gördünüz mü böyle bir şey? Ayakkabısının topuğuna basan bir tane bayana rastladınız mı hiç bir yerde? Rastlayamazsınız, niye? Niyesi var mı, kadınlar, hanım kardeşlerimiz kibardırlar, kimselere efelenmez, dayılık yapmazlar. Zaten onlardan da normalde dayı değil ya hala ya da teyze, gelin görümce, baldız maldız olur...

Hadi tuttun bastın ayakkabının topuğuna da sonrasında da yolda koşman gerekti, nasıl koşacaksın o topuğuna bastığın ayakkabılar ile sorarım sana? Üstüne bir kolsuz yelek, eline de bir kehribar tespih aldın mı, topuklarına da basıyorsun ya ayakkabılarının, işte oldun harbiden dayı... Yeğenlerin olmasa da dayısın artık. Aman dikkat herkese de dayılık yapma, bakarsın karşına senden daha dayıları çıkar da kıçının üstüne de oturursun, otutturuverirler seni, benden söylemesi...