Ne çok þey söyleriz sabýrla ilgili;
“Sabrým taþtý”,
“Ben sabýr taþý mýyým?”,
“Sabýr taþý bile bu durumda çatlar".....

Sabýr konusunda bazý düþünürlerin neler söylediklerine bir bakalým...

"Yalnýzca ateþli bir sabýr ulaþtýrýr bizi muhteþem bir mutluluðun kapýsýna" diyor Pablo Neruda.

Vauvenargues, sabrýn umut etmek sanatý olduðunu söylüyor. William Shakespeare ise sabrý olmayanlarýn fakirliðinden söz ediyor.

William Wymark Jacobs, "sevinç kapýsýnýn anahtarý sabýrdýr" derken, Leo Tolstoy sabýr ve zamaný bahadýr askerleri olarak ifade ediyor.

Ýngiliz filozof John Hick sabrýn, insanýn manevî eðitimi için gereðini anne-babanýn çocuk eðitimini örnek vererek tarif ediyor; "dünya bir gözyaþlarý ýrmaðý deðildir. Bir ruh oluþturma ýrmaðýdýr" diyor ve þöyle devam ediyor: "Anne babalar çocuklarýný bazý zevklerden mahrum býrakýrlar. Onlarýn bazý þeyleri acý tecrübelerle öðrenmelerine de izin verirler. Hatta ceza verip acý çektirirler. Bunu yapmalarýnýn nedeni kýsa vadeli hazzýn yanýnda kendine hakim olma, bilgelik, ahlaki erdem ve kendini gerçekleþtirme gibi önemli þeylerin var olduðuna inanmalarýdýr. Çocuðun bakýþ açýsýndan bu zalimce görünür. Ancak bu görüþ yanlýþtýr ve çocuðun bu görüþü savunmasýnýn nedeni anne babanýn daha geniþ perspektifini kavrayamamasýdýr. ”

Bediüzzaman Sözler’de, nefsine sesleniyor: "Ýþte, ey sabýrsýz nefsim! Sen üç sabýrla mükellefsin. Birisi, taat üstünde sabýrdýr. Birisi, mâsiyetten(isyan, günah) sabýrdýr. Diðeri, musibete karþý sabýrdýr. Aklýn varsa... hakikati rehber tut, merdâne(mertçe) “Yâ Sabûr“ de, üç sabrý omuzuna al. Cenâb-ý Hakkýn sana verdiði sabýr kuvvetini eðer yanlýþ yolda daðýtmazsan, her meþakkate ve her musibete kâfi gelebilir; ve o kuvvetle dayan."(21. Söz)

O halde kâinattaki þerler, zararlar, imtihanlar, þeytanlarýn ve zararlýlarýn yaratýlýþlarý þer ve çirkin deðildir. Küçük- büyük zorluklara sabýr göstermenin çok önemli/hikmetli sonuçlarý vardýr…

Bir baþka kitapta ise inananlarýn sabredenler ve Rablerine tevekkül edenler olduðu belirtiliyor. Yazarý insanlýða sesleniyor; "güzel bir sabýrla sabredin" diyor. Karþýlýðýnda mükafat bulunduðunu müjdeliyor. "Sabredenleri belirtip-ayýrdetmeden cennete gireceðinizi mi sandýnýz?" ifadesiyle uyarýyor.

"Sabredin ve sabýrda yarýþýn" diyor ayrýca ve eðer müminlerden yüz sabýrlý kiþi bulunursa, gerçeði kavrayamayan kâfirlerden binine bedel olduðunu vurguluyor.

"Sabrettiðinize karþýlýk selam size" diyor bu Kitap ve dünya yurdunun sonu ahiretin çok daha güzel olacaðýna dikkat çekiyor.

Bu kitap Kur’an; Kitabýmýz, Rabbimizin kelâmý, rehberimiz, hayatýmýzý her sabah baþlatan. Okurken meleklerin þahit olduðu, kalplerimizin gýdasý, þifasý Kur’ân. Bize imtihan konularýný veren, tevekkülü ve sabrý öðreten Kitap. “Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Bakara Suresi, 153) ifadesiyle sabýr ehline müjdeler veriyor…

Ýþte onlar, sabretmelerine karþýlýk (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileði ve selamla karþýlanýrlar. (Furkan Suresi, 75)


Fuat Türker