Karadeniz takımı, Güney’de lig maçındaydı.
Mazisi büyüktü, ismi büyüktü, ama şampiyonluk iddiası sadece lafta büyüktü.
Yine şampiyonluktan erken kopmuşlardı ve yine kalan maçları hem izleyenler hem oynayanlar için işkenceydi.
Maçta otuzikinci dakikaydı.
Defans oyuncusu, hiçbir darbeye maruz kalmadığı halde, saha kenarına beni değiştirin diye işaret etti.
Teknik kadro için yapacak fazla birşey yoktur beni değiştirin diyen oyuncu için…
Oyuncu değişikliği yapıldı.
xxx
Maçtan çıkan futbolcu, yedek kulübesine bile bakmadan, doğrudan soyunma odasının yolunu tuttu.
Teknik direktör, doktor ve yedek oyuncular şaşkınlık içindeydi.
- Nesi var bunun, dedi hoca.
Doktor, bir doktor için söylenmemesi gereken cevabı verdi mecburen:
- Bilmiyorum ki…
Bu kez masörü çağırdı hoca:
- Git bak bakalım derdi neymiş?
Masör soyunma odasına koşturdu.
xxx
Karadeniz takımının yedek kulübesindeki oniki kişi, dikkatini maçtan çok, soyunma odasından gelecek masöre çevirmişti.
Masörün nefes nefese teknik direktöre söylediği iki kelime, kulübe içinde kulaktan kulağa fısıldandı:
- Namaz kılıyormuş.
Kulüp, bin dolar ceza verdi bu futbolcuya…
KİTAP İZLERİ
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Ahmet Ümit
Zeus Berlin Sokaklarında: Ahmet Ümit'ten Mitoloji, Cinayet ve Hafıza Üzerine Bir Roman Ya eski tanrılar ölmemiş, sadece unutulmuşsa? Ve içlerinden biri, bu umursamazlığa öfkelenip modern
İncelemeyi Oku
