Sadece yaşamak istiyorum. Korkmadan, bıkmadan, usanmadan. Kurtların yüzyılın açlığıyla üzerimize atılmadığı, sevgi fiilinin pervasızca harcanmadığı, kara gölgeli planların olmadığı bir dünyada, sadece koskoca bir çınarın gölgesinde oturmak istiyorum. Dört bir yanımı sevgi kaplasın; ilim, cehaletin karşısında bize kol kanat gersin istiyorum.
Yarından korkmadan, anı yaşayıp yaşadığım ana şükrederek, sadece içimde koşuşan yorgun tayların nefesini dinlemek için gitmek istiyorum. Kimseye sormadan, öncesini sonrasını düşünmeden sessizce yol almak gönül deryasında. Kim bilir belki de vardır öyle bir yer. Kalplerin kırılmadığı, günahların olmadığı herkesin ve her şeyin yalnızca huzur içinde var olduğu sonsuzluk kervanında, kimsenin sırf kendi nefsi uğruna başkalarına zarar vermediği, yerin en dibinden göğün en uç noktasına kadar olan çakıl taşında geceyi içime çekerek, yok etmek istiyorum.
Ama değil mi ki üstü cennet kokan dünyanın altı ateş deryası, değil mi ki ilk kıblenin etrafı çocuk feryadı ve değil mi ki yok AYASOFYAda ezan sesi bırakın sonsuzlukta bir kuru dal kadar yer kaplamayı, biz, toprağın bile kabul etmeyeceği değersiz değerler topluluğu
Siz ki Ademin evladı, HZ. Muhammedin ümmeti, İslamın neferleri, ALLAHUEKBER sesinin sonsuz çığlıklarısınız. Hadi kalkın ve silkinin. Var olmak için görmezden gelmeyin. Ya şeytanı taşlayın ya da şeytanın kulağını koparın. Akan kanlar, arşı kaplayan feryatlar, şehit cenazeleri dualarınızı ve namazlarınızı kamçılasın. Sadece her yeri saran zeytin ağaçlarını ve üzerine konan beyaz güvercinleri düşünerek SABREDİN. Ya var edin ya da yok olun!
SENANUR BUDAK