saatin tiktakları ağıt sesleri gibi,
vakit geçmek bilmiyor,
inadına,
çıldırtarak...
şiddet
dün nasıl canlı bombayla aramıza sızdıysa
gene öyle kalleşçe
geceyle geliyor
umut denizlerimi
kuzey rüzgârları darp ediyor
hırçınlaşan dalgalar
küf yeşili kayalıklarımı dövüyor
Topkapı sarayının çatısı civarında
yarasalar
gölgeler halinde uçuşarak
sığınacak kuytu bir yer arıyor.
düşler
yarasa gölgelerinde
peş peşe geliyor
düşlerin ardına gizleniyor gerçekler
suçluluk son yalanına soyunuyor
hızlı düşler tramvayı hareket etti
vagonlarını peşinden sürükleyerek
düşler hanedanında güller hüküm sürüyor
kelebekler hanedanın ölümsüz melekleri
ve şarkılar çığırıyor rüzgâr
yapraklar şölen konfetileri olup uçuşurken
deniz dans ediyor
şimşekler ışık seli olup ruhumu aydınlatıyor
yıldızlar özleyip birbirlerini, kucaklaşıyor
yağmur yıldızların sevinç gözyaşları
tüm günahlarımı yıkıyor
yanımda balmumundan teninle tıpkı sen
ve sonsuzluk benimle yaşıyor