Saatler şaşı oldu sana.
Dönmüyor yelkovanlar, akrepler şokta.
İçi boş ceviz taneleri gibi döküldü yıllar
Darmadağın.
Uzaklar,
Uzaklar girdi aramıza.
Bakar ama göremez güzelliğini, ne yapsın?
Söyle ne yapsın gözlerim?
Ne zaman gözlerimi kapasam,
Başucumda nöbetçi
Seyrine doyamadığım ela gözlerin.
Sasbahı yeşil,
Öğlesi sarı,
Gecesi kahverengi gözlerin.
Hani çocukluğumdan hatıra bir türkü şimdi.
Biliyor musun?
Seni tanıdıktan beridir,
Gecelerim kahverengi.
Hani çocukken gözlerine tuttuğum
Kız tavlayan aynaların titrek, sevişken ışığı;
Yüzünde, bedeninde gezinirken benimdin, hani?
Aşk zamanı geçince
Asırlık bir ağacı gıdıklamak gibi
Keşkesiz,
Yaşanmamış,
Yitik,
Bakaya sevgiler
Ve yaşanmamış an...
Ve sen!..
Bir ışık makası gibi kesiyorsun hücrelerimi
Enine boyuna.
Karanlığım sızlıyor gecelerce.
Yağıyorum üzerine üzerine.
Elveda sevgili sincabım!..
Bir sonraki yağmurla,
Yeniden dönebilmek için sana;
Tozuyorum,
Buharlaşıyorum,
Bulut olup uçuyorum özgürlüğüme.
] ]