Gel ayazların öksüz çocuğu
Gurbet yüklü yarınlara takılma
Gel ömrümün şafağı ol
Al beni savur fecre kadar
Yeryüzünde çabuk batıyor güneş
Gökyüzünde yıldızlara taşı beni...
Gel bana baharı hatırlat
En sıcak mevsimim ol, tut elimden
Aşka esir düştü gönlüm
Kurtar beni bu zulümden!
Gel özlemim ol, sevdamın adını koy
Duman duman savrulayım dağlarına
Deli deli yağayım ovalarına
Rengarenk baksın gözlerim gözlerine
Erken inermiş akşamlar acı çeken aşklara
Akşamı beklemeden gel...
Gel, bırak o içi boş, omurgasız hayalleri
Yaz güneşinde gölge vermez zeytin ağaçları
Çık artık o ateş çemberinden, bitsin bütün yanlışlar
Her gün, her sabah yeniden ölmez ki insan!..
Gel gözlerimde çiçek aç
Kokun kokuma karışsın, okşansın ruhum
Varlığın güneşim olsun yaksın tenimi
Bakışınla unutayım üşümeyi
Gel yorma aşkımı!..
Geceler sensiz beyaz bakıyor
Düşlerim kambur, uykularım firarda
Hasretim yalnızlığın ayak ucunda
Sancı içinde kıvranıyor bedenim!
Gel öğret bana, nasıl savaşırım yokluğunla
Yağmurla yarışıyorken gözyaşım
Nasıl anlarım çorak toprağın dilinden?
Gel saçı sarı, gözü mavi çınarım
Umudumdan umut ektim yollarına
Uzat ellerini köprü olsun ellerime
Sarsılmadan yürüsün bu aşk
Enleminden boylamına...
ANKARA/31 Mayıs 2011
Rukiye Çelik