bir kış daha geçiyor işte,
bir kış daha gelmeni bekliyorum.
kar yollarımı kapatıyor,
kapattığı için yolları, kızmıyorum kara:
üşüttüğü için, kızmıyorum kışa
tüm zorlukları aşıp
gelmiyorsun
işte kızdığım bu…
gelmediğin için kederliyim
her yer muzlim
her dem inziva
her düş mağmum
her gün beklemekten ihtiyarladım mı, ne
her gün biraz daha azalıyor
yetenek ve temayüllerim.
neden bu nefret, bu inat?
bilemiyorum
sıkılıyorum
sıkılıyorum artık
anlatamıyorum…
beklerim sonsuza kadar,
bu kış ve bütün kışlar beklemeye alıştım
gelmiyorsun diye küsemiyorum, belki gelirsin;
belkilere tutunarak,
yüreğimi yeni bir umuda taşıyorum
beyaz çiçekler yağıyor sokağa,
katrilyonlarca çiçek,
hiç biri diğerinin aynı değil,
hiç biri diğerinin aynı olmayan parmaklar
dünyada ne kadarsa o kadar,
işaret ettikleri her yerde beni gösteriyorlar,
hep beni...
ben duygulanmışım iyice, ağlıyorum...
uzun bir kışın hemen ardından gelmiş
yeni bir kışı daha yaşıyorum ağlatarak,
çocukça kederlerimle özlemimi yoğuruyorum
ve bir kış daha yüreğimi umuda taşıyorum...
biliyorum, gene gelmeyeceksin,
belki de geleceksin
beni görmeyeceksin
belki de görmezlikten geleceksin
gene çocukluk bayramımı salıncaksız geçireceğim
üşüyeceğim
yaşlanacağım
çirkinleşeceğim
ağırlaşacağım