Upuzun bir geçişte duruyorum,
Bir otobiyografide zehirlenirken düşlerim,
Balıkçıların yosun kokan ağlarından gülümsüyorum,
İçime deniz karası yerleşen,
Kutup iklimi sevdalara,
Her tasarımında aşkın,
Desenlerine uydurulan bir şair vardır,
Denizkızı hayallerinde,
Deşifrelenen umutlarının yeşerdiği zamanlara dair,
Her aşk,
Kendisini aldatan bir çağrışımdır,
Sessizliğe büyütülen öğretilerden
Yazgının köleliğine kopyası çekilerek atılan,
Kapı arkalarından sevda şarkıları söylercesine,
Geçişlerde ağlatılandır
Hastalığını anımsarken dört elli analar
Kucaklarında yitip giden çıkmaz sokaklar
Ve dövünerek tavında bir demir eğretisi aşıklar,
Bağdaş kurulupta çekilen tesbihlere
Aba altından anlam katmaktadır,
Bıyığı yeni terleyen işsiz sopranolar,
Kurgusuyla bir olup her mülksüzün azabına,
Söyledi içimdeki küflenmiş serzenişlerimi,
Keşfini yeniden yaptırırcasına yakılmış günahlarıma,
Bir karnaval coşkusu altında ezilen duygularıma,
Çöl etkisi girdaplar bağışladı kan rengi yağmurlarıma,
Dönüp bakabilsem demir maskemin ovalliğinden,
Biliyorum sırtımdan bıçaklanacağım iktidar zengini aşklarıma,
Kasaba tenhalığında beliren gecelerde,
Mavinin çiftleştiği tüm renklere
Açlığını ispat etmek isteyen bir çakal gibi saldıracak hayallerim,
Zihniyeti eşyada hüküm süren iç ritmi bozuk sevişmelere
Donanması batırılan bir kahraman gibi bölünecek yüreğim,
Geçişlere takıntılı gecelerimi sorgulayacak ellerim,
Alev alan dudaklarında sevdalının,imzası tüketilen her gecede
Uyanacak binlerce şair kılıflarını kapı önlerine bırakarak
Boğularak sahteliğe adımlanan her kelimede,
Ve ben güleceğim kendi coğrafyamı ateşe verip
Ne var ne yok bırakıp sevdalara,
Bende onlarla gideceğim....