"Yazmak, aslında hiçbir şey yapmadığınızı kanıtlamak için harcanan en çok zaman ve çabadır." - Ursula K. Le Guin"

Hintli Değil , Hin Oğlu Hin...

Ünlü bir yoga merkezinden yakın dövüş eğitimi vermem için davet aldım .

yazı resim

Kaynak atölyesinden çıkan cızırtıdan ayırt edemeyeceğiniz Hindu dilinde şarkılar ...
Her birinin sesi erimiş asit gibi …
Sesin ardından kulaklarda garip bir tını kalıyor .
Ben ‘’ derse gelelim ‘’ diye uyarıyorum bunları .
Ama önce aydınlanma almam gerekiyormuş …
Ortaya birdenbire grizu patlaması gibi gövde gösterisi yaparcasına 150 kg ‘ lık cüssesiyle Hintli bir kadın çıkıyor .
İnsanlara sahanda yumurta gibi bakıyor .
Bize aydınlanma vereceğini söylediği anda yandaki arkadaş bayan olmasına rağmen korkarak 2 adım geriye gidiyor .
Gurklamayla karışık bir sesle , Guru olduğunu söylüyor kadın .
Elindeki mumlarla bizi aydınlatacakmış .
Mumdaysa hikmet bilseydim trafoya yakın bir yerde verirdim dersi .
Ben yan taraftaki kömür karası Somali ‘ li arkadaşın nasıl aydınlanabileceğini düşünürken bunlar erinmeden ve hiç üşenmeden kelle başına 500 dolar istemesin mi ?
'' Ben aydınlama adı altında TETAŞ ' a elektrik faturası mı ödeyeceğim , bu negatif elektriğin faturası olarak bambu dediğimiz hint kamışını , tekrar bu hinlilere geri mi pazarlayacağım ? ''
diye düşünürken '' sıra bana ne zaman bana gelecek ? '' diye beklemeye başladım .

Bir 500 dolar da benden istenmesin mi ?

- Bu benim 1 aylık mutfak masrafım . Sana 500 verirsem ben ne yiyecem .
Hint fakiri diye sizinkilerin neden ortalarda halsiz , çelimsiz bir halde dolaştıkları belli
- Sen var 500 vermek ve sana hediye olarak da bizde sana aydınlanma vermek .
Daha sonra sen de bize ders vermek .
- Dersinizi alacaksınız almasına da benim anlamadığım bir şey var .; ben sana 500 doları vereceğim de sen bana ne verecen ? Bir oda dolusu Hindistan cevizi mi ?
-Sizin mide kadar var ruh da aç olmak . Biz sizin var ruhu doyurmak .
-Sen ruhi disiplinden bahsediyon da beden eğitiminden hiç haberin yok galiba .
Senin vücudundaki yağ ve et oranıyla hem sizin ülkedeki fakirler doyar hem de diğer ülkelerdeki açlar …
-Aydınlanmayla herkes doyacak .
-Ee , ben sana 500 doları verirsem benim dünyam kararır be .
Hem bu aydınlanma ne ? Sabahları ekmeğe sürülüp yenmiyorsa bizde hiç tutmaz , haberin olsun .
-Bizde no katık , var mantık .
-Bu cüsseyle mantı desen anlayacağım da , senin mantıktan bahsetmen zaten büyük mantıksızlık .

Neyse kadın o cüssesine ve çevresinde daha önceden aydınlanmış guruba rağmen beni yiyemeyeceğini anlayınca meseleyi daha fazla uzatmak istemedi sanırım .
Ben de vakit – nakit teorisine uyarak , orayı terk etmek üzereyken ,
odaya sonradan giren garibin teki , kertenkelelerden alınan bir dışkıyı satıp insanların suratına sürmeye çalışıyordu
- Bu nedir ?
-Bu cilde ve içindeki gölge duygulara iyi gelir .
-Kertenkele dışkısı mı ?
-Evet …
-Kelin ilacı olsa alır başına sürer misali kertenkele dışıkısı cilde iyi gelecek olsa , ilk başta kertenkelenin kendisi alır dışkısını, kendi suratına sürer .
-O bu nimetin farkında değil .

-Şimdi sıçtın işte …Ne yani ? O sadece sıçmakla mı görevli ?
Bence o her şeyin farkında …Asıl siz hiç bir şeyin farkında değilsiniz . O suratınıza
sürdüğünüz bok , bok …
Suratı sıcaktan marul yaprağı gibi olmuş garibimin , sende ‘’dışkısı cilde iyi gelir ‘’ diyorsun .
-Hint tasavvufunda kertenkele dışkısı kutsaldır . Lütfen laflarınıza dikkat edin .
-Yahu insanin sizin gibi sürüngenlerden tanrısı olursa , ömrü boyunca sürünmeye de mahkum olur .
Ee Türk tasavvufunda da bir söz vardır .Kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmazmış .
Hadi şimdi gidin de kargaya tapın .
Hiç değilse akıllı hayvandır .

Asil Soner Demir
]

KİTAP İZLERİ

Ölümden Uzak Bir Yer

Kerem Eksen

Aile Kâbusunun Felsefesi Kerem Eksen, "Ölümden Uzak Bir Yer"de sıradan bir ailenin, açıklanamaz bir olayla nasıl varoluşsal bir krize sürüklendiğini incelikli bir dille anlatıyor. Ebeveynliğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön