işte Hayat /1
Yaşamaktır bunun adı
Her bir zerresine tatmak dünya’yı
Paylaşmak bir şeyleri
Ve yalnız kalmamak...
Sevmektir tek çaresi.
Güneşi ısıtan yüreklerle
Kiskandırıp yeşilini zeytinin
insanı sevmektir.
işte Hayat /2
Tarlada toza bulanıp çapalamak
Haziran’da hasat coşkusu
Karatahtada yoğurup sevgiyi
Ögretmenin elini öpmektir.
Karlı yollarda aşıp çaresizliği
Islanmak yağmurda
Erken yola düşüp ekmeğe erişmek
Sabah ayazında çiğ taneleri ile sevişmektir.
Akşam alacasında yorgun
Kalabalıklarla binmek otobüse
İte-kaka ilerleyip
Zor bi’hal eve ulaşıp
Kapıyı açan kızını
”Hoş bulduk” deyip öpmektir.
Alınterinin karıştığı
Helalinden pişirilmiş
Çala kaşık çorbayi içip
”Eline saglik karicigim” demektir.
işte Hayat /3
Açıp gazeteyi bir başlığa bakıp
”Tüh yine mi?” diyerek
Buruk
ve öfkeli
Zamlari karşılamaktır
Her seçim zamanı
Aynı hikayeyi duymaktır
İrkilip bir sabah haberlerinde
Sevdiklerinin acısıyla
Ölümüyle belkide
Ağlamak...
Her şeye rağmen yaşamaktır
Çevreni saran dostlarınla
acılarını bölmek
Dertlerini paylaşmaktır.
En zorunda hayatın
En yorgununda yaşının
Yüreği ayakta durmaktır
Üzülmek ağlayan bebeğin sesine
Yaşam kavgası vermesine
En yok gününde bile
Elindekini paylaşmaktır.
Her şeye rağmen yaşamaktır
İşte Hayat/4
Serip gönlünü ayaklarına
Bağlayıp kalbini ona
Gözlerinde kaybolup
Aşık olmaktır
Takılıp mavisine gözlerinin
Saçlarında asmak kendini
Ve utangaç halinle
”Seni seviyorum” demektir
Uçmak kanatsız göklere
Bulutları yakalamak
Ay ışığında, yıldızlar altında
Sevdiğinle yatmaktır.
Bazen uyuşmazlığında tenin
Ayrık sözlerle
Ayrılıp/barışmaktır.
Her şeye rağmen yaşamaktır.
İşte Hayat/5
Sevdayı çöllere ekmek
Dikmek kuru yamaçlara
Her tuttuğun yıldıza
Sevgiyi anlatmaktır
Açlığında ekmeği tuza banmak
Susuzluğunda
Tasla içmek suyu.
En! umutsuz gününde
Yeniden,
yeniden başlamaktır.
her şeye rağmen yaşamaktır.
25-10-99
sevgiden Çelik