bana ekmek
bana su
bana toprak kadar kutsal
nefesim kadar içimde olan sevdiğim
gülüşünü güneşten
bakışını nazarlardan koruduğum kadınım
bir bebeğin acıkmış halinde bırakma yüregimi
dayanamam
doldur göğsünden fışkıran süt misali
berrak ve temiz sevgini yureğime
anne kucağı gibi sıcak sinene
hasret yaşatma bedenimi
bir bakışın olsun tutacağım sevgi dalı
ve bir gülüşüne özümden gelsin hayat
koşa koşa yoluna
sesin ilkbaharda kuşlar kadar sıcak
kokun yeni acan nergis kadar içten olsun
sal saclarını rüzgara tel tel yıkasın
dağılan saclarını öreyim ilmek ilmek
kelepçe misali kollarıma
çözme baglı kalayım
gitme hiç
bitmesin esaretim sana
forsalar misali ömrüne mahkum et
gör ne limanlara gider sevgi gemimiz
sen kaptan her zaman
ben ömrüne forsa
