Üşüyorum anne
Yırtık bir palto üzerimde
DEliklerinden kalbime işliyor gecenin ayazı
İstanbul soğuk anne
Gözyaşlarım donuyor akmıyor yüzüme
gecenin bir yarısı
dar sokaklarda
ruhlar ve bedenler pazarlanıyor anne
bir köşede bir genç düşüyor uyuşturucunun kucağına
cebindeki tüm parasını veriyor mersedesten inen bir satıcıya...
bakıyorum umutsuzca ve sesler geliyor uzaktan
korkuyorum anne
İçimde onurlu bir mücadelenin sevinci var
ama sen yoksun korkuyorum
Siren sesleri geliyor,yakalşıyor
yırtıyor kulaklarımı
orayada geldiler mi anne
inlettiler mi köhne evimizi o seslerle
beni sordularmı?
gözünde yaş ama sevinmişsindir bulamadılar yiğidimi diye
ve ürkek bir bakış yerleşmiştir ne olacak hali diye
bilmiyorum anne ama bil pişman değilim
halkım kadar acı çekip ezilmedim
metin ol
geldiler anne
ışıklar alıyor gözümü
önüm duvar yolum yok
silahlar doğrulmuş üzerime
onlarca silah karşımda
buldular anne ve bir katilmişim gibi yerlere yatırdılar vurdular
ben gidiyorum anne helal et hakkını
özgürlük yolu uzun çetrefilli ben gitsemde
gelir yenileri