Odanin icerisinde ki kuytu sessizliğin ruhuna verdigi dinginligin hazzini yasarken, aniden icinde hissettigi boslukla tekrar, kendine benligine geldigini hissetti. yorgun hissediyordu kendini, bitikti. bir an uyumak istedi, uyurum diye dusundu.. cunku uyudugu zaman bir sure olsun beynini parcalayan bu ahlaksiz ve canice dusuncelerden kurtulacakti. her zaman ki oturdugu sandalyesinden dogrularak kalktı, yatagina dogru yavas adimlarla ilerledi, yatak odasinin kapisina dogru yaklastikca, cehenneme dogru agir adimlarla yaklastigini hissetti, kapi yari acik onu beklerken, icini bir korku aldi, girmeye korkan iki adim daha atti, iceri girmeye korkuyordu.. cunku ne ile karsilasacagini bilmiyordu, ne yapacagini bilmeksizin geri bir kac adim atti ve geri dondu, tekrar salon'a dogruilerlemeye basladi.. cekyatta yatarım diye dusundu, sonra bunu da kim acicak yau.. diyerek serzeniste bulundu. keske cekyat beni anlayabilse ve kendiliginden acilsa diye dusundu, ama anliyamazlardi ki, kimse anliyamiyordu ki onu.. icerisinde ki boslugun ve yalnizligin tek sebebi de ''herkesti''.. üzerinde ki elbiseleri cikarmadan, ve cekyati acmadan, uzaniverdi.. sonra uzerinde ki elbiseleri cikarmasi gerektigini anladi, tekrar ayaga kalkti ve komidinin uzerine duzgun bir sekilde yerlestirdi. kac gundur uyuyamadigini dusundu, hatirliyamadi, bedeni bir olunun bedeninden farksizdi, gozlerin altinda ki morluklar derinlesmisti.. o yuzden fazla isikta kalamiyordu, yoruyordu gozlerini. bas ucunda duran mumlari yakip, isigi kapatti.. isigi kapatmasiyla, gozlerinden akan yaslari hissetti, uzun zamandir aglamak istiordu hungur hungur ama yapamiyordu, sadece bir kac damla yas..belki gozlerinden suzulen yaslar onun yeni umut kaynagi olucakti, belki de icerisinde ki yanardaglari sondurecek bir kac damla yas.. ama hicbirsey onun hissiyatsizligina merhem olamiyordu. haykirmak istiyordu, etrafinda ki herseyi kırıp dokmek istiyordu ama yapamiyordu.. olmuyordu.. sanki birguc kontrol ediyordu onu, birsure direnebiliyor ama sonra kendini ona teslim ediyordu..aniden beyninin icerisinde bir sizi hissetti, kafatasında bir kac damla kemigin kirildigini zannetti. nabzı ve kan basıncı yukseldi, derin derin soluk alip vermeye basladi.. uzandigi cekyattan kalktı, uzerine birseyler aldi ve balkona cıktı.. derin bir nefes cekti, kaybediyordu yine kendini. kendi benligi yok oluyor, baska birinin benligini aliyordu sanki.. aglamak istiyor ama yapamiyordu bunu, gozlerini kapatti ve bir sure ruzgarin ugultusunu dinledi..dinlerken aglamak istedigini unuttu ve aglamaya basladi, sonra agladigini da unuttu. uyandiginda bi tuz tadi aldi, avuclarina bakti.. avuclarında ki yaslar kurudu, ruhu ve damarlarında ki kanlar gibi..
sonra işlediği cinayet geldi aklına, öldürdügü insanin kan kokusunu hissetti nefesinde, bedeninin titredigini ve ruhunun fırtınalı bir denize bırakıldıgını.. kendince haklı sebepleri vardı. hayvancaydı belki ama ona gore bu olmalıydı. tanrı bu kadar kötülükleri görmezden gelemezdi. karanlık ve kötülüklerle dolu bu dünya da iyilik masallarıyla uyutulamazdı. birşeyler yapmalıydı, her kötü günün baslangıcında kahroluyordu, kalbinin derinliklerin de ki fırtınalar icerisinde yok oluyordu. ve karar vermişti. kötülükle beslenen embesil yaratıkları sonsuz cehennemlerine yolluyacaktı..gözlerinin daha fazla dayanamayacagını anladı, göz kapaklarını acamiyordu yorgunluktan ve yatagına dönmesi gerektigini anladı. biraz uzandıktan yarı- açık olan gözlerinin kapandıgını hissetti.
ve..
gözlerini kapattıgını an öldürdügü adam karşısındaydı..
rüyamiydi? gercekmiydi ayırt edemedi..
aksamın rehavetinden bunalmış, biraz gezinmek icin dışarı cıkmıştı.. agır adımlarla bilmedigi sokaklarda geziniyordu korkarak, birseyler hissediyordu, belki de birseyler arıyordu, ama bilmiyordu.. karanlıgın eşiginde kaybolmuş her sokakta icini bir korku arıyor ama icinden bir ses onu goturuyordu.Belirli bir süre yurudukten sonra biraz dinlenmesi gerektigini anladı, ellerini dizlerine goturerek öne dogru biraz egildi, soluklanmak icin. dogruldugunda karsı da karanlık bir ara gorundu. yanında bir bar vardı, barın kapısının onunde ki los ısıgın o sokagı ısıldatacak kadar gucu yoktu.bir sure sokaga baktı, yine icinden bir ses oraya girmesi gerektigini soyluyordu, ama o kadar korkuyordu ki girmemek icin ruhu ve bedeniyle direniyordu. kanında ki adrenalinin yukseldigini yanaklarında ki sıcaklıktan hissetti.karmasık duygular icerisinde oldugu her zaman ki gibi bir sigara yakıyım diye dusundu, ama vazgecti. sonra tekrar karar verdi. montunun cebinde ki paketi aceleci bir tavırla cıkardı, dudaklarının arasına aldı ve cebinden cıkardıgı zippo cakmagıyla, ruhunda ki kotulukleri dunyaya uflemek icin bir baslangıc gerceklestirdi. derin derin bir kac fırt cekti ve ivedi adımlarla o karanlık sokaga dogru ilerledi..bardan cıkan bir kac kisiyi gorunce korkuları biraz olsun hafifledi, ama yanlarından onlarda hızlı uzaklasmıslardı, alkolluyduler, dokunsan yere devrilecek vaziyette.. sokagın eşigine geldiginde durdu. daha ileri gidemedi, gitmek istiyordu ama ayakları yapmıyordu bunu. kendi istegi dısında calısıyordu sanki hersey.. bar'ın los ısıgının altında golgesiyle bas basa kalmıstı.zorlukla birkac adım daha attı ve biraz da olsa onunu gorebiliyordu, sagda duran cop tenekesine carpmamak icin sol'a dogru birkac seri adım attı. ve sokakta kimseler yoktu, bombostu..sagında bir cop tenekesi biraz ileride bir kapı, barın arka cıkıs kapısı oldugunu anladı. ve ilerisi de yuksek bir duvarla cevriliydi. derin bir nefes aldı.. yine korkularına yenilmiş, kendini macerada bulacagı korkusuyla urkmuş ama yine hicbirseyin olmadıgı anlamıstı..kendini suclamaya baslamıstı, bu kuskucu ve paranoya durumlarını kendi kendine yarattıgını, aslında hicbirseyin anormal olmadıgını inanmaya beynine anlatıyordu.. uykusuzluk ve izledigi psikolojik-gerilim filmlerinde bunda etkisi oldugunu dusundu.
bu cıkmaz karanlık sokaga arkasını donup, sokaktan cıkmak icin birkac adım atmıstı ki.. barın cıkıs kapısının gıcırtsını ve sert bir sekilde kapatılısını duydu..duydugu sesle beraber tüm korkular, tum yok oluslar, bir ok gibi vucuduna saplandı. sonra kadının aglayıslarını duydu ve adamın '' kalk yerden o.. '' bagrışlarını.. hareketsizce bekledi, adamın kendisini gorecegini korkusuyla cop tenekesinin arkasına gizlendi. yere comelip neler oldugunu daha iyi anlamak icin kafasını uzattı..zavallı kadıncagız yerde bir kedi yavrusu gibi kıvranıyordu.!!adam da midesine adice tekmeler atıyordu.. uzerinde siyah deri ceket , siyah kumaş pantolun ve ayaklarında yazlık beyaz ayakkabilar vardı. sacları kulak memelerini kaplıyordu...