"Yaratıcılık, beynimi çamaşır makinesine atıp, programı 'düşünmeye son' olarak ayarlamak gibi bir şey." - Kurt Vonnegut"

sessiz ağıt

sessizliğe mahkum edilmişim / taa çocukluğumda yasaklamışlar / ağlamayı /bana sormadan / fikrimi almadan

yazı resim

sensizliği yaşıyorum
sessizliğinde akşamın
alacakaranlığında kasvet
sıkıyor beni
ıtır ıtır terliyorum
hasretini içiyorum
yudum yudum
ağıt oluyorsun dudaklarımda
gözlerin geliyor karşıma
iki keskin bıçak gibi
saplanıyor gözlerime
gözlerim ıslak
gözlerim kan çanağı
bana inat
çukurlarından taşıyor pınarlarımın
iki nazlı gelin gibi süzülüyor
sessizce
tuzunu hissetmesem dudaklarımda
ağladığımı da anlamayacağım
ağlamayıda beceremiyorum zaten
şöyle katıla katıla
hıçkıra hıçkıra
hoyratça
sessizliğe mahkum edilmişim
taa çocukluğumda yasaklamışlar
ağlamayı
bana sormadan, fikrimi almadan
bozamam huzurunu
gecenin
hıçkırıklarım bile sessiz
kendi kendine
kimsesiz.

KİTAP İZLERİ

En Uzun Gece

Ahmet Altan

Aşkın Karanlık Coğrafyası: Ahmet Altan'ın "En Uzun Gece"si Töre cinayetlerinin gölgesinde akan bir tutkunun trajik öyküsü Ahmet Altan'ın "En Uzun Gece"si, aşkın ve acının iç
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön