Türban Meselesi

Ülkemizin şu an gündemde olan en önemli ( ! ) konusu hakkında fikirlerimi ortaya koyduğum bir yazıdır.Bu başörtüsü-türban sorunu ortaya çıktığından beri (Erbakan Hükûmeti zamanında ortaya çıkmıştır.) süregelen kargaşaların hala devletin en önemli gündem maddesi olması gerçekten acınası ve komik bir durumdur.

yazı resim

Şu an sadece bizim değil tüm dünyanın gözünde Türkiye'nin en büyük sorunu olarak görülen türban;
bağlama biçimleri nedeniyle farklı bir pencereye taşındı.Önceki hükûmetlerce yüzlerce maddesi değişen anayasa sadece bu hükûmetin yaptığı değişikler sebebiyle tartışıldı.
İnsan hak ve özgürlüklerinin yaşanmasını esas kılan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda yer alan ve değiştirilmeye çalışılan 17. ve 42. maddeler söylediklerimize ve inandıklarımıza ( laiklik ilkeleri , düşünce özgürlüğü gibi.. ) ters düşmektedir .Atatürk'ün bize benimsettiği laiklik ilkesinin temeli şudur; Türk'üm diyen her vatandaş kamuda olsun , eğitimde olsun daha doğrusu her nerede olursa olsun imkanlardan eşit şartlarda faydalanacaktır.İşte biz bu anayasaya giydirdiğimiz hükümlerle insanların eşit şartlarda yaşamaları unsurunu gözden kaçırmış oluyoruz.
Şimdi asıl konuya gelelim;
bizim tartıştığımız daha doğrusu bazı solcu görüşlerin fitilini ateşlediği başörtü-türban meselesi....
İnsanlarımız bir kargaşanın içine düştü bi kere;
türban nedir? ,başörtüsü nedir?...
Arkadaşlar bunların hepsi aynı şeydir.Bunu bi açıklığa kavuşturmamız gerekir. Allah yüce kitabımızda saç bitiminden,kulak yumuşağından , çene altından bağla diye belirtmiştir.Yani avret mahalli görünmeyecek şekilde örtünün demiştir.Örtme şekline karışmak bize düşmez benim demek istediğim.... İnsan eğer bu gerekliiliğe inanıyorsa inanç özgürlüğü adı altında istediği gibi saçını bağlayabilir.Bizim bunu tartışmak bile abesle iştigaldir.
Benim görüşüm açıkça anladığınız gibi türban-başörtü elele hep beraber meclise...
Okurlarıma Saygılarımla....

Başa Dön