"Yarın 13 Ekim. Bazı fikirler, tıpkı bazı insanlar gibi, çok yaşlanmak için yaratılmamıştır." - Oscar Wilde"

Yaratılışımız Bir Aşk Hikayesidir

yazı resim

Yaratılışımız bir aşk hikayesidir
Allahtan geldik, O’ndan ayrıldık ve yine O’ na döneceğiz
Aşk, aslımıza olan özlem ve onunla bütünleşme çabası manasına da gelir
Bir anlamda kendimize/ bütünlüğümüze sevgidir aşk, profan algı, aşkın kaynağını burada görmediği için onu dünyevileştiriyor

Varlık, varlığa dair fani olan beden
Aşkın objesi yapılıyor ve doğal olarak cinselliğe indirgeniyor
Aşkın büyük hakikatlerden biri olduğu nedense hakkıyla idrak edilemiyor
Allahın kainatı yaratmayı arzulaması ve bunu sevmesi, varlığın ilk sebebinin sevgi/ aşk olduğu anlamına geliyor

Varlığa ait ve birbirinden ayrı cüzler
Arasında fevkalade kuvvetli bir çekim var, kainatta sari bir aşk hali var
Aşk, bir birinin uzağına düşmüş parçaları bir araya getirir,biz buna vuslat diyoruz
Aşkın şiddeti, parçaların bir birine olan uzaklığı nispetinde artar, kişinin O ‘ na uzaklığı nispetindedir

Aşk bahsinde hep şu ayrım yapılır
İlahi aşk, mecazi aşk, arifler böyle bir ayrımın olmadığını söylerler
Hefefi ne ve kim olursa olsun, aşk üzere gerçekleşen şey mahiyet olarak hep aynıdır
Değişen maşuktur; maşuka yönelmenin mahiyeti değişmez, kimler yıllarca faniyi idealize ederek aşık olur

Aşk, bir derttir, söyletir
Şiir edebiyatın bir üst dilidir, edep, bir tür yoğurma ve terbiye tarzıdır
Edebiyat ise edep ile birlikte anılıyor, dolayısıyla şiirinde edebi muhakkakki olmalı
Kavuşma arzusu, aşk olarak belirlendikten sonra, vuslat gerçekleştiğinde arzudan doğan acı/ aşk kalmaz

Mustafa CİLASUN

KİTAP İZLERİ

Sırça Köşk

Sabahattin Ali

Sırça Köşk: Yıkılmaya Mahkûm Bir Düzenin Alegorisi Sabahattin Ali, son eseriyle sadece bir öykü kitabı değil, aynı zamanda cesur bir veda ve sarsılmaz bir ithamname
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön