"Yazmak, aslında kâğıda kusmak gibidir; sonra da 'sanat' diye satarsın." - Charles Bukowski"
"Yazmak, aslında kâğıda kusmak gibidir; sonra da 'sanat' diye satarsın." - Charles Bukowski"
Bilgiçlik, bilimin yerini alırsa toplumdaki bilgi karışıklığı, cehaletten daha büyük yaralar açar. Her konuda bilgili görünme sevdası, bilimleri ve doğruları ne hale getirir bakalım mı?
Yazım kuralları halk için ortaya konur, aydınları tatmin etmek için değil. Biraz suçlama gibi olacak ama lütfen şu yazıyı okur musunuz? Özet mi? Yazım sorunlarını aydınlar yaratıyor bence.
Türk dilinin öğretimde çok önemli sıkıntıları var. Hem öğretmen hem de öğrenciler için, içinden çıkılması olanaksız bir konu işte... Buyrun okuyalım. TDK'ye ve Dil Derneği'ne de gönderilen bu yazının beklediği cevabı bilen dil dostları varsa lütfen görev
Hayatta renklerden sadece mavi vardı aslında; ama onu kimi gözler siyah gördü, kimi sarı, kimi kırmızı... Kötü mü ettik? Asla. Çok renklilik de güzel...
9 Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü mezunuyum. Kısa bir süre, devlet okulu öğretmenliğinden sonra hep özel kurumlarda görev yaptım. Halen özel bir kurumda Türkçe öğretmeniyim. Dil, edebiyat ve şiir hiçbir zaman vazgeçemediğim temel öğeler olmuştur. Güncel gelişmeler ve mizah da hep ilgimi çeken konulardır.
biraz bilimsel biraz benvari
çağdaş düşünceli yazar tipleri
oktay akbal, salah birsel, melih cevdet anday...
Zülfü Livaneli
