Ardımızdan

martılara...

yazı resim

ekose maviliklerde martılar
hani şu bildiğimiz martılar işte
ağızlarında bedava haykırışlar

düşüm, git başımdan
hiçbir aşkı avutamaz ki martılar

masum yalanlarla
farkındasız büyür aşk
bir kıyımsız can
ve çiçekler
çiçekler içinde
minik iç geçirmeler
sonrası, hiç sorma
yapmacık özürler

zavallı dudaklarda
pervasız kıpırtılar içinde
sevgi sözcükleri

genzimizde
kaynağı meçhul
müstehcen bir turkuaz yeşili

paçal aşklarla sınanır
her defasında yürek
yelesinde rüzgâr barındıran
bir çift söz olur
beter bir tedirginliktir
her defasında eşikte bekleşen

aklın parapetlerinden sarkan
büyüyen yanılgılarla çoğalan
aşk çeşitlemeleri

çek peçeni artık
kıyametim sansınlar seni

güzü anlat bana
güneşe bakmayı öğret
ufuklar uzağımızda
yakınlara sevdalandır beni
çıldırtan afet tanrıları
varsın hiç susmasın

yok oluşlar içinde
tanık kal, alın yazıma
ufuklar uzak düşmüş
yakınlara döndür beni

varsıl gecelerin
doğurgan karanlığına inat
karşımıza ilk çıkan aşkı
öldür

kimse bilmesin, ne olur
çek peçeni
kıyametim sansınlar seni

genzimizde saklı kalan
müstehcen bir turkuaz yeşili
tek anımsanan.

Başa Dön