Biz erkekler anlık yaratıklarızdır. Bir anımız diğerini tutmaz. Düşüncelerimiz değil içgüdülerimiz vardır genelde.Bir an sever diğerinde döveriz.
Aklımız başımızda değildir cidden. Genelde bacak aramızda çalışır kabul etmesek de.
Muhafazakâr biri ile açık fikirli birinin güzel bir bayan gördüğünde düşünceleri aynıdır mesela söyledikleri aynı olmasa da.
Bir bayanlayken 10 düşüncemizden 9,75’i cinsellikle ilgilidir. Ama bu ima edildiğinde dahi hemen reddederiz.
Her yıl taksim meydanında tacize uğrayan bayanları gördüğümüzde tacizcilere okkalı bir küfür savururuz ama kendimiz orda olsak bir el de biz atmaktan geri durmayız.
Bir bayana karşı romantik olmaktan kaçınır olanı da kınarız. İlla ki olunacaksa sadece ilk randevuda ya da yatağa atana kadar.
Aşkımız genelde zirveye ulaşana kadardır yatakta. Ondan sonra başımızın altındaki yastıkla kolumuzun altındaki kadın arasında bir fark kalmaz.
Biz her kadına bakarız ama bizimkine bakılınca olay çıkartırız.
Hiçbir zaman bir tane yeterli değildir.’Her gün aynı çorba içilmez.’ mantığı ile biri evde tapulu olmak üzere birçok eşimiz vardır.
Genelde aşk acısı çekmeyiz, çeksek bile genelde bu acıyı yeni birileriyle tedavi ederiz.
Maymun gibiyizdir: Yeni bir dal bulmadan eskisini bırakmayız.
Erkek aldatırsa ‘elinin kınası’ deriz, ayrıca bunu gurur duyulacak bir şey olarak görürüz, ama kadın aldatırsa adını o……’ya çıkartırız.
Aynı anda hem her şey olmak hem de her şeye sahip olmak isteriz.
Kısacası biz erkekler iflah olmaz garip varlıklarız…
]
