"Sabahın bu kör saatinde uyanmak mı? Gündoğumu, bilinen en eski "alarmı ertele" dürtüsüdür." – Oscar Wilde (kurgusal)"

Bombay

bir kent düşün senin gibi ,ne kadar büyük olursa olsun içinde kurtulamadığı bir hüzün mıhlanmış

yazı resim

Bu gece üşürsün belki
Burada rahatım iyi
Belki gecem linç edildi
Elem yoksullaştırırken hüznü
Belki gecem linç edildi

Sabah kime doğan hızır
Sonra uslu çekilir bedenden
dibinde ayışığının elleri kıpırdanıyor
yaklaşamaz bana turuncusu

O bilindik terkediş kokusu...
Portmantodan ellerimi aldım
Evden çıkmadım

Sinekkaydı tayfın doruğuna ulaşmış mahzun güzellik
Sindiremiyorum bıraktığın
Aşkı

Hasta adam muamelesi
atmosferinde yanan sarı çiçekler!

Kimsenin kimseye almadığı;
Üstünde böceklerin zinası
Uzak çiçekler

Hem bana bak
Hem uzayan bir ömre

Ödünç ver tam olarak kestiremediğin birşey
İçindeki süs köpeğini ver, git!

Aş kendini pişirecek
Ev kendini temizleyecek

Dünya dönecek işte;

Biliyorum evde durmazsın
Üstüne ellerimi al
Bu gece üşürsün belki

KİTAP İZLERİ

Tutunamayanlar

Oğuz Atay

Tutunamayanların Edebi Ayaklanışı Oğuz Atay'ın anıtsal eseri "Tutunamayanlar", 1972'de yayımlandığında Türk romanında bir deprem etkisi yaratmıştı. Yarım asır sonra bile, bu sarsıntının artçıları edebiyat dünyasında
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön