Çölün gizemi beni çok ceker diyorsun
biraz orada oyalanır, sapsarı kumları izlerim
çöl beni etkiler, kendine çeker diyorsun
hele gecelerime elmas gibi parlayan yıldızlar
ışıkları kumlara yansır pul pul, diyorsun
olağanüstü olur karanlıkta güzellişir ki
içime çekerim gökkubbeyi derin derin
içim dışıma çıkar mehtapla serin serin diyorsun
o görüntüyü öyle çok severim, öyle çok severim ki
o yıldızların altında geceyle bütünleşirim diyorsun…
Gizemin çölde olduğuna inanmıyorum, biliyormusun
gizem senin ve benim içimde, ama söylemiyorsun…
Nasıl mı?
Anlatayım;
Mesela sadece bir gece, sadece bir tek gece
senin anlattığın kadınla, dudaklarımda
”Bir şarkısın sen, ömür boyu sürecek
dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek'
şarkısını mırıldanarak, o yıldızların altında
çöldeki kurumuş ırmaklarımın yatağında
sarılmak, kadınımla dans etmek istiyorum
simsiyah saçlarını kum çölünün
serin serin esen meltem yelinde
dalga dalga yüzlerime uçtuğunu
coştuğunu seyretmek istiyorum
pırıl pırıl parlayan yıldızların altında
”O”nunla sımsıkıca dans ederken
aşkının ateşinde, sevdasının korunda
alev alev yanmayı çooook istiyorum
çok istiyorum soğuk kadar serin
kumlarda uzanmayı, onunla yuvarlanmayı
sabahın seherine ve tan yeri ağarıncaya
çılgınca, sınırsızca, hoyratca sevişmeyi
sicim sicim indirirdim gökkubbeden
kozmik rüzgar dalgalarını birer birer
tane tane üstüne ve tüm vucuduna
nokta nokta serperdim nurdan tüylerini
kanatlarından koparıp tüm meleklerin
örtü olsun, sıcak tutsun diye, ikimizi
Evet.. o bahsettiğin gizemi
o bahsettiğin çöl gecesinde keşfederdim
nokta nokta onun bedeninde
nokta nokta okşardım
nokta nokta severdim
incecik geceliğinin altından
siyah saçlarına vuran
yıldızların yansımasında
gümüş rengini alan saçlarımla
yem yeşil gözlerimle
kaybolurdum zeytin gözlerinde…
Çoban yıldızı gibi doğardım
gizem dediğin dağımın eteklerinden
ağarırdım onun saçlarında
yoğurulurdum gözlerinde
aşk sancısıyla doğururdun sende beni
gözpınarlarında akardım vucudundan aşağı
güneşin ilk ışıklarıyla çekilirdim
kabuguma tekrar ve yok olurdum
işte o zaman gizem ben olurdum…
O bahsettiğin gece kalırdı yine sende
saklardın yaşanmamış bir peri masalı gibi
anlatırdın çocuklarına ve torunlarına
her geçen gece yeniden yaşanmış gibi
İmkansız bir şey bu, diyorsun, biliyorum
bende zaten imkansıza aşık olmak istiyorum…
Böyle gizemli yaşıyorum seni her düşümde
'Gizem' çölde değil, güzellik sende
onu yaşamanın ve yaşatmanın
mahareti de sadece ve yalnızca bende…
Biliyormusun,
o gece aslında tam bir ömre bedel
Evrenin sonsuzluğunu gezmeye bedel
Asla, hiç bir seye acıkmaz,
susamaz insan bir daha,
böyle bir doyuma ulaşır ulasmaz!
Bugün bana bir imkansızı yaşattın
içimdeki gizemi gün yüzüne çıkarttın
kömür saçlı, zeytin gözlü, beyaz tenli
çöldeki serabım, düşümlerimdeki KADIN…!
10.04.2003
BirDeli
Muammer Çelik
