"Sabah 05:00'te uyanıp yazmaya başlayanlar, muhtemelen hala kahveyi icat edememişlerdir." - Dorothy Parker (kurgusal)"

Dediğimiz Hilafsız

Yazar çizer olacak mutlaka istikbalde. Belli ediyor bunu tavrıyla hazır hâlde. Yazdığı öyküleri dergilere yolluyor. Okunsun dileğimiz cenupda ve şimalde.

yazı resim

Yazar okulumuzun prenses öykücüsü.
Yazdığı öykülerle odur grubun süsü.
Onu ilk kez görenler liseli bir kız sanır.
Sonradan anlarsınız dönemin Odtülüsü.

İnancı itikadı onun oldukça muhkem.
Kaleminden dökülmez kesinkes kâğıda kem.
Sözcüklerle oyuncak oynuyor gibi oynar.
Öykülerinde sırlı mecazlı nice hikem.

Yazar çizer olacak mutlaka istikbalde.
Belli ediyor bunu tavrıyla hazır hâlde.
Yazdığı öyküleri dergilere yolluyor.
Okunsun dileğimiz cenupda ve şimalde.

Kurtuba tek adresi geldiğinde çarşıya.
Kitapçıları gezer; ama kaçmaz aşrıya.
Muhakkak kitap alır sözcük sözcük yorumlar.
Ona yetmez dergiler avutamaz forumlar.
Muhalif olma sakın alır seni karşıya.

Yazarlık ona mahsus o konuşurken sen sus.
Haddini aşar isen yakındır olman sus pus.
Şiiri okuyan da Sümeyye'de şaşırdı.
Ne demişsek doğrudur değildir hokus pokus.
Ankara,17.01.2010

KİTAP İZLERİ

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön